25 Ekim 2012 Perşembe

OYUN TARZLARI SERİSİ-1: BONDAGE

    Herkese merhaba, uzun bir aradan sonra (konu seçme sıkıntısı ve araştırma nedeniyle) tekrar yeni bir konu ile sizinleyim. Bundan önceki yazılarımda genel tanımlamalar ve bdsm ilişkilerinde atılan ilk adımları anlatmaya çalışmıştım. Bundan sonra ise, BDSM ilişkilerinde yapılan oyun çeşitleri ve bunları uygularken alınabilecek emniyet unsurlarını deneyimlerim ve konu hakkında yapacağım araştırmalar ışığında sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bu blogumda açıkladığım şeyler ile sınırlı kalmamanızı ve özellikle Efendilerin mutlaka kendi araştırmalarını yaparak bilgilerini artırmalarını tavsiye ediyorum.

BONDAGE

ten rengi ve beyaz ip her zaman güzel görünür

    Daha önceki yazılarımda bondage'ın kelime anlamının "bağlanma, bağlama, kölelik, başkasına biat etme" olduğunu yazmıştım. Bu bölümde konuyu derinlemesine ele alacağız.

    Bondage, çeşitli hareket kısıtlayıcıları kullanarak karşısındaki insanı hareketsiz bırakmak veya hareketlerini kısıtlamak suretiyle alınan cinsel haz olarak tanımlanıyor. Buna ayrıca "Vincilagnia" da denilmekte. Köleler için bu haz alma, partnerine tüm kontrolü devretmek suretiyle sorumluluk almaktan kurtularak zihinsel özgürlüğe (zihnini tamamen kendi algılarına odaklama) ulaşmak ve/veya bağlandıktan sonra acizlik ve zayıflık hissetmekle gerçekleşirken; Efendiler için, partnerinin üzerinde tam hakimiyet sağlama, aciz bir kişiyi kendi cinsel dürtüleri doğrultusunda (ve tabii bunu kabul eden partnerinin de istekleri doğrultusunda)dilediğince kullanmanın kendisine verdiği üstünlük duygusundan gelmektedir.

    Değişik bilgi kaynaklarında bondage çeşitleri farklı şekilde tanımlansa da, bana en uygun geleni burada yazmaya karar verdim. Buna göre, bondage'ın 6 farklı kategorisi var. Bunlar:

1- İp, bant vb. araçlar kullanarak kölenin uzuvlarının bir araya getirilmesi şeklinde yapılan bondage

2- Ayırma barı (spreader bar), çeşitli şekiller verilmiş (+,X.T) bondage panelleri kullanılarak kölenin uzuvlarını birbirinden ayırmak suretiyle yapılan bondage

3- Kölenin sandalye, merdiven, yatak, sling (hamak) gibi bondage objelerine sabitleme şeklinde yapılan bondage

4- Kölenin çeşitli aygıtlar (palanga sistemi gibi) kullanılarak havaya kaldırılması (suspension bondage)

5- Kelepçe, tasma vb. kullanılarak kölenin hareketlerinin belirli ölçüde kısıtlanması

6- Kölenin vücudunun bir bölümünün veya tamamının kumaş, tamir bandı (duct tape), streç film gibi şeylerle kaplanması (mumyalama)

    Diğer bir sınıflandırma:  kölenin durumuna göre; Vulnerable Bondage (kölenin her yerine ulaşılabilecek şekilde bağlanması, mesela ayakta spreadeagle), Helpless Bondage (kölenin istenilen pozisyonda kalmasını sağlamak üzere yapılan bondage, örnek domuz bağı), Stable Bondage (kölenin tüm hareket kabiliyetlerinin kısıtlanması amacıyla yapılan bondage).

    Kullanılan malzemeye göre sınıflandırma: Metal bondage (kelepçe, zincir gibi metalden yapılma eşyaların kullanılması), rope bondage, leather bondage (deri kelepçe, harness), tape bondage...

    Sonuçta kullanılan yöntem ne olursa olsun genel amaç kölenin hareketlerini kısıtlanmak, seans sırasında yapılacak oyunlara zemin hazırlamak. Aslında seans başında yapılan bondage bana göre, kölenin seans öncesi kendisini zihinsel ve fiziksel olarak seansa hazırlaması için gereken zamanı vermektir. Sanırım buna ön-seans (ön-sex :D ) diyebiliriz.

    Efendilerin seans boyunca partnerlerinin güvenliğinden tam olarak sorumlu olduklarını yazmıştım. Bondage uygularken dikkat edilmesi gereken hususlar ve alınabilecek güvenlik önlemleri şunlardır:

- Bondage yapmadan, daha doğrusu her türlü seansa başlamadan önce partnerinizin sağlık durumu ayrıntılı olarak öğrenin: Bel ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, kas tutulmaları, boyun ağrısı, omuz problemlerini önceden bilmek önemli. Ayrıca epilepsi, şeker, kalp veya dolaşım sistemi rahatsızlıkları, nefes alma rahatsızlıkları varsa bilinmeli ve acil durumlarda ne yapılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olunmalı. Aslında bu genel olarak BDSM seanslarına başlamadan önce öğrenilmesi gereken partneriniz ile ilgili önemli verilerdir. GÖZARDI ETMEYİN.

- Partnerinizin kaslarını açma ve germe hareketleri yaptırarak ısıtın. Aynen spora başlamadan önce yapılan ısınma gibi, yaptıracağınız bu hareketler sayesinde kölenin seans sırasında uzuvlarına kramp girmesini engelleyerek seansın devamlılığını sağlayabilirsiniz. Üstelik bunu bir oyun olarak da algılayabilirsiniz, kölenize yapması gereken harketler için komut vererek ve komutlara düzgün uymadığı zaman gerekli şekilde cezalandırarak kendinizi de eğlendirebilirsiniz.

- Bondage esnasında partnerinizin herhangi bir nedenle acil serbest kalması gerekebilir. Bunu sağlayabilmek için gerekli eşyaları yanınızda bulundurun. Kölenizi bağlamak için ip kullanıyorsanız çözülmesi kolay olan bağlama şekillerini (mesela denizci bağları gerektiğinde kolayca çözülmek üzere tasarlanmıştır) öğrenin veya ipi kesmek için bıçak, kör uçlu makas (ucu sivri olmayan) bulundurun. Jilet ve falçata gibi aşırı keskin eçhizeyi kullanmanızı önermiyorum. İpi keserken kesici aletin keskin tarafı hiçbir zaman kölenin vücuduna bakmamalı. Misal kölenin birbirine bağladığınız bileklerini acil serbest bırakmanız gerekti ve bunu bıçak veya çakı kullanarak yapacaksınız, bıçağı mümkünse kölenin bileği ile ipin arasına sokup ipi aşağıdan yukarı doğru kesin. Bunu yapamıyorsanız ipi tamamen kesmek yerine keserek yeterince inceltin ve sonra kopartın. En güvenlisi ise "rescue hook" denilen aleti kullamak, bunu dağcılık malzemeleri satan yerlerde bulmanız mümkün.

- Bondage için kelepçe, zincir vb. şeyler kullanacaksanız anahtarlarını iyi muhafaza edin. Yurtdışında seansına katıldığım bir Efendinin yaptığı uygulama hoşuma gitmişti. Kullandığı kelepçelerin ufak bir alanını farklı renklerde boyamış, kullandığı kelepçenin anahtarını o renkte hazırladığı üstü açık kutulara koyuyordu. Böyle anlatınca biraz zor anlaşılıyor ama şu şekilde örnek vereyim: Mağazadan aldığınız bardakların içine konulduğu kutuları düşünün. 8'li bardak kutusunda, karton bir aparat kullanılarak her bir bardağın konulabileceği ayrı bir bölüm oluşturlduğunu bilirsiniz. İşte o tarz bir kutu yapıp her bir bölmeyi farklı renk ile boyayarak veya bir rakam vererek kendi kelepçe ve kilit anahtarlığınızı yapabilirsiniz. Oynanmadığı zamanlarda anahtarları kelepçe ve kilitlerin üzerinde tutar, oyun esnasında ise kullandığınız eşyanın anahtarını bu kutularda muhafaza edebilirsiniz. Zincir kullanacaksınız küçük asma kilitleri (biliyorum güzel görünüyor) kullanmak yerine karabina kanca denilen halkaları kullanabilirsiniz.

- Bağladığınız partnerinizin kan dolaşımına dikkat!! İstediğiniz kadar güvenli bondage teknikleri bilin, bağladığınız kişinin kan akışını şu veya bu şekilde kısıtlayacak veya engelleyeceksiniz. İp ile bağlamada mümkün olduğunca damarların geçtiği (mesela bileğin iç tarafı) yerlere bağ yapmayın. Yapmak zorunda kalırsanız da ipin kan dolaşımını engellediği uzuv parçasını (elleri bileklerden bağladıysanız elleri) 5 dakikada bir gözden geçirin. Partnerinize uyuşma, karıncalanma var mı diye sorabilirsiniz, eliniz ile yaptığınız kontrolde eğer uzuvda soğuma, renk değişimi başlamışsa (önce sararır sonra kızarır en sonunda morarır) hemen yaptığınız bağı çözerek seansa ara verin veya bağlama şeklini değiştirin. Bağlanan uzuvlarda kızarma tehlike işaretidir. Morarmasına izin vermeyin yoksa kangrene neden olursunuz. Aynı şekilde partnerinizin kalp seviyesinden yukarıda tutacağınız uzuvlar da kansız kalma riski ile karşı karşıyadır... Bağ yaparken damarların üzerinden geçen ipler için "one finger rule" denilen en az bir parmak kalınlığında boşluk bırakmaya özen gösterin.

- Bağladığınız partnerinizi sürekli gözetim altında tutun ve yanından ayrılmayın. Ne zaman ne olacağını bilemezsiniz.

- Seans sırasında uyanık ve dikkatli olmanız gerek. Dikkatinizin dağılmasına neden olacak içki veya ilaç kullandıktan sonra seans düzenlemeyin. Seans sırasında dikkatiniz ve zihniniz her zaman tetikte olmalı

- Boyun çevresini ip vb. şeylerle sarmaktan kaçının. Boyun çevresine bağ yapılmaz, bunun yerine tasma kullanın.

- İp seçimi de önemli. Evlerde en rahat bulunan ip tabii ki çamaşır ipi ancak bondage seansları için uygun değildir. İp seçerken yumuşak (ipek, yün karışımlar) veya yarı yumuşak (pamuk ile kenevir karışımı gibi) ipler seçmeniz gerekir. Nasıl seçilebileceğine gelince, ipi elinize aldığınızda dokunuşuna bakın. yumuşak veya yarı sert olmalı, kırçıllı olmamalı. İpin, kölenin derisi üzerinde baskı yapacağını ve çırpınması durumunda sürtüneceğini düşünerek, avucunuzda tutun ve ipi ilerletin. avucunuzu çiziyor, batma hissi uyandırıyorsa o ip uygun değildir. çok kalın iplerin bağlanması ve bağın tutuşu az olur, kolay çözülür. çok ince iplerin ise deriyi yarma olasılığı vardır. Bana göre en uygun kalınlık bir parmak kalınlığıdır...

    Daha akla birçok güvenlik önlemi gelse de genel olan önlemleri yukarıda belirtmeye çalıştım. Efendi olarak seans planlarken karşılaşabileceğiniz en kötü senaryoyu gözünüze getirin ve bunun için gerekli önlemleri almaya çalışın. Acil durumlarda PANİK YAPMAYIN. Soğukkanlı kalarak daha önceden planladığınız acil durum senaryolarını uygulayın. UNUTMAYIN BDSM UYGULAMALARI HER ZAMAN RİSK İÇERİR.

    Bu yazımı sonlandırmadan önce Bondage güvenliği ile ilgili sitelerden örnekleri aşağıda bulabilirsiniz:

Jimi Tatu - "Never assume" at his tutorial site
Jimi Tatu - "Safety with Rope" at his AdultRopeArt website
Jay Wiseman - Regarding Circulation, e-mail on AdultRopeArt@yahoogroups.com (te vinden in de files afdeling van onze yahoogroup)
Jay Wiseman - Erotic Bondage Handbook
Hans Meyer - Shibari Fumo Ryo

Herkese güvenli seanslar...


9 Ekim 2012 Salı

İLK SEANS

    Kendinize uygun bir partner buldunuz/ bulduğunuzu düşünmektesiniz, görüştünüz, bdsm kimliklerinizi paylaştınız, ortak noktalarınız olduğu ortaya çıktı, internet üzerinden ön görüşmeye başladınız, yüz yüze görüşerek birbirinizi daha iyi tanımaya ilk adımı attınız. Bu kadar süreç sonunda seans düzenlemeye/ seansa katılmaya karar verdiniz. Buyrun ilk seansa:

    Öncelikle; ilk seans, partnerler arasında düzenlenen en ZOR seanstır ve bu seans aslında denemedir. Bu seansı pozitif elektrik alarak bitirebilmek için şu hususlara dikkat etmek gerektiğini savunuyorum:
   
    Partnerlerin birbirini tam olarak tanıyıp, aralarında güven sağlanana kadar yapılan seansların hepsi aslında deneme seansı olarak belirtilebilir ancak ilk seans bu aşamaya gelmek için atılan ilk adımdır.

Efendiler:

    İlk seanslarda; ön görüşmede tespit ettiğiniz oyun tarzlarının fazla dışına çıkmayın. Partneriniz heyecan duyacak, kafasındaki sorular ve kuşkular nedeniyle aşırı gergin olacaktır. Seansa ve sizin yaptıklarınıza, tavırlarınıza ve emirlerinize odaklanmak yerine "acaba limitlerimi aşacak bir şey yapacak mı, ya acı eşiğimin üzerine çıkarsa, ya sapıksa" gibi kafasında döndüreceği sorularla kafasını meşgul edecektir. İlk seansta bu tarz bir davranışı, tavrı hoşgörmeniz gerek. Kölenizi korkutacak ve endişelendirecek tavır ve hareketlerden (aşırılık, yoksa elbette köle korkmalı) sakının. Seansta deneme yanılma yöntemiyle kölenizin acı eşiğini belirlemeye çalışın. Verdiği tepkilere aşırı hassas olun ve gerektiği yerde durun. Ona kendini toparlaması için izin verin ve onu cesaretlendirici sözler söyleyin. Kendinizi dizginleyin, daha ilk seansta kölenizin canına okumayın ve karşılıklı zevk alma amacını aklınızdan çıkarmayın. Tam bir Efendi olduğunuzu ispatlamaya çalışırken aşırıya kaçmanız, partnerinizin size"sapık" damgası vurmasını dolayısıyla ilk seansınızın o kişi ile son seansınız olmasını garantiler.

    İlk seansda üç aşamalı safe word (güvenlik kelimesi) kullanmanızı tavsiye ediyorum. Örneğin; "yeşil" bu şekilde devam edebilirsin, "sarı" oyunun şiddetini fazla yükseltme, acı eşiğime yaklaştın, "kırmızı" tamamen dur, beni çöz şeklinde yeşil-sarı-kırmızı kelimeleri güvenlik kelimeleri olarak kullanılabilir. Uyguladığınız oyun tarzında şiddet miktarını ayarlamak için zaman zaman kölenizin durumunu sorarak güvenlik kelimeleri ile vereceği cevaba göre elinize (hehe) ayar verebilirsiniz.

    İlk seansta amaç kölenizin vücudunu, tepkilerini, acı eşiğini belirlemek olmalı; Efendi olarak kendinizi kanıtlamak, partnerinize zorla boyun eğdirmek ve aşırı sadistlik sergilemek olmamalı.

Köleler:

    İlk seanslarda gergin olmanız doğal. Karşınızdaki kişiyi yeni tanımanız elbette hemen güveneceğiniz anlamına gelmez. Seansına katılacağınız Efendinin kendisini tanıttığı gibi birisi olup olmadığını anlamak zaman alacaktır. Bu nedenle, safe word belirlemeniz konusunda kararlı olun ve safe word kullanmaktan çekinmeyin. Bir önceki yazımda belirttiğim efendimsi kişiler, safe word kullanımına karşı çıkabilir ve sizinle seans düzenlememek üzere üstü kapalı tehdit edebilir (benim seanslarımda safe word olmaz, ya yaparsın ya yapmazsın şeklinde klişeler ile karşılaşmanız normal). Bu konuda yapılacak en doğru şey seansa katılmamak olacaktır. Daha ilk seansta sizi bir takım zorlamalar ile karşı karşıya bırakacak kişi sizin için doğru bir seçim olmayacaktır (keza kimse için doğru seçim olacağını sanmıyorum).

    Seans sırasında dürüst tepkiler verin, yapılan oyunda canınız yanıyorsa bunu gösterin: homurdanın, sızlanın, ahlayın... sonuçta partnerinize hissettiğiniz acının seviyesini gösterin. Tecrübeli bir Efendi, bu şekilde sizin acı eşiğinizi belirleyebilir.

    Partneriniz (özellikle acemi ise) seansın heyecanına kapılarak gerek uyguladığı şiddet, gerekse kullandığı dilde aşırıya kaçabilir, uyarmaktan çekinmeyin. Unutmayın; her Efendiye değil, işini iyi bilen Efendiye itiraz edilmez. Gerekirse seansı sonlandırın.

    Seans sonrasında (gerek bitiminde gerekse köle tarafından yarıda kesilmesi hitamında) konuşarak seansı değerlendirin. Efendiler, kölenin tutumunu, davranışlarını, oyunlara verdiği tepki ve dayanıklılığı konusunda değerlendirme yapın. Köleler, seans sırasında uygulanan oyunlara yorum yapın, beğendiğiniz ve beğenmediğiniz uygulamalar, tutum, davranış konularında yorum yapın. İlk seans, partnerlerin birbirlerine uyumu konusunda büyük ipuçları verir. Bu seansı değerlendirerek, partnerler bdsm ilişkilerinin devamına karar verebilir. Kendiniz olun ve kendinizi gösterin, gerisini de işin doğal akışına bırakın.