24 Aralık 2012 Pazartesi

OYUN TARZLARI SERİSİ-3: TT

   
Bir köle o iki küçük noktadan aldığı acı ve zevki hazmederken...


    Herkese tekrar merhaba. Oyun tarzları serisine TT (tit torture-meme ucu oyunları) ile devam ediyorum. Bir önceki bölümde erkek cinsel organ ve çevresinin BDSM oyunlarına çok elverişli olduğunu çünkü hem zevk hem de acı çektirilebilecek bir bölge olduğunu yazmıştım. Aynı şeyi (acı ve zevk derecesini aşağı çekerek) göğüs ve göğüs uçları için de söyleyebilirim.

    Her ne kadar sadece kadınların göğüsleri ve göğüs uçları onların zevk noktalarına direkt bağlıdır dense de; erkekler de göğüs uçlarından zevk alır. Tıpkı kadınlarda olduğu gibi, erkeklerin de göğüs uçları sertleşir ve kalkar. Hatta bu oyunlara alışkın olan kişiler, acıdan çok zevk aldıklarını ve bu yolla orgazma ulaşabildiklerini söylerler (bunu iddiayı şimdilik kanıtlayabilecek kimse elime geçmedi, kısmet :)  ).

    TT, içinde göğüs uçları ile yapılan tüm oyunların ortak adıdır. Yani tt oyunlarına ilgiliyim diyen bir Efendiden, göğüs uçlarınızı çimdiklemesini, çekiştirmesini, kıskaç (tit clamp), mandal takmasını, mum damlatmasını, ısırmasını bekleyebilirsiniz.

    Erkek kölelerin göğüs uçlarına yapılabilecek en bilindik BDSM uygulamaları (bunlar ile kısıtlı olmadan) şunlardır:

El uygulamaları: iki parmak arasında ezmek, sıkıştırmak, çekmek, çevirmek (radyo ayarı :) ), çimdiklemek

Ağız ile: ısırmak, çekiştirmek, emmek, dişlemek...

Kıskaçlar: en rahat bulabileceğiniz mandaldır. Elinizde kıskaç varsa, partnerinizin göğüs ucunu tutturduğunuz miktar ne kadar fazla ise o kadar az acı duyar. Misalen; sadece göğüs ucundaki noktayı tam tepe noktasını kıskaç ile tutturursanız canı (alışık değil ise) fazlasıyla yanar. Ayrıca kıskaçlara ağırlık asarak her hareketinde acı duymasını sağlayabilirsiniz, titreşim veren aletler de uyuşmuş (birazdan anlatacağım) uçlara uygulayarak kölenizinden değişik tepkiler (!) alabilirsiniz...

    Yukarıda yazdıklarım genel olarak yapılabilecek diğer uygulamalara tabir-i caiz ise zemin oluşturmak için yapılan oyunlardır. Erkeklerdeki göğüs uçları için yapılan neredeyse tüm uygulamalarda buranın herhangi bir şekilde sıkıştırılarak göğüs ucuna giden kan dolaşımını engellemek ve tekrar dolaşımı serbest bırakmak olduğunu söyleyebilirim. Özellikle kıskaç taktığınız kölenizin göğüs uçlarından kıskaçları çıkarma ve sonraki 1-2 dakika boyunca göğüs uçlarına yaptığınız her saldırı, iyi bir inleme ile ödüllendirilir.

    Mum damlatma: göğüs uçlarının duyarlılığını ve hassasiyetini artırdıktan sonra bu uygulamada biraz dikkatli olmakta fayda var. Direkt kıvama getirilmiş göğüs ucuna damlattığınız mum, normal zamanda damlattığınız mumdan daha fazla yakma hissi verir ve sızlatır...

    Elektroşok: Elektrik akımı veren cihazlar meme uçlarına uygulanırken bir hususa dikkat edin: sadece monopolar denilen tek noktadan elektrik akımının akabildiği cihazlar insanların bel üstünde kullanılabilir. Eğer elinizdeki cihaz elektrik vermek için iki noktaya (bi-polar) ihtiyaç duyuyor ve elektrodları bağladığınızda iki elektrod arasında akım geçişi sağlıyorsa, bu oyuncağı kölenizin bel üstü bölgesinden uzak tutun. HELE BU TARZ BİR CİHAZI GÖĞÜS BÖLGESİNE YAKLAŞTIRMAYIN BİLE. Kalp ritmini bozar ve hatta kalp krizine sebep olursunuz...

    Spanking (şaplaklama) oyuncakları: Göğüs uçları hassaslaşmış olan köleniz dokunmanıza bile dayanamıyor olabilir, bir de onun göğüs uçlarına spanking aletleri (en çok kullanılanı riding crop -binici kırbacı-dır. malum vurulacak bölge fazla geniş değilse etkisi tam oluyor) ile ufak ve hafif vuruşlar yapmayı deneyin.

    Buz gezdirme: Hassas göğüs uçlarını ne rahatlatır? Tabii ki bir parça buz. uzun süreli uygulamalarda acı ve sızlama ile beraber göğüs ucundaki his alma azalır. fazlası zararlı...

    Vakumlama: Önce zevk sonra acı verir ve evet, penis pompası olduğu gibi göğüs uçları için de pompalar var. (ve her ikisi de organlarınızda büyümeye neden olmaz, acı çektiğiniz ile kalırsınız)

    Bu oyun tarzında dikkat edilecek hususlara yukarıda geçenlere ek olarak:

- göğüs uçları üzerindeki derinin ince ve çabuk zedelenebileceğini unutmayın. Isırma, tırnaklama, dişli kıskaçlar (timsah ağzı gibi) kanamaya neden olabilir, nazik olun.

- göğüs uçlarındaki kan dolaşımını durdurmaktan bahsetmiştim. Eğer kıskaç, mandal gibi sürekli kan dolaşımını engelleyebilecek oyuncaklar kullanıyorsanız, bunları maksimum uygulama süresi 30 dakikadır. Siz kliplerde izlediklerinize bakıp kanmayın ve kölenizin hayatını karartmayın. (orası da kangrene açıktır)

- köleler için: göğüs uçlarınız ile çok fazla oynanması buralarda his kaybına neden olur, ayrıca göğüs uçlarınızın üzerindeki derinin kalınlaşmasına, kabuklaşmasına, uzamasına ve sarkmasına neden olacaktır. sürekli oynarsanız zevk alabileceğiniz bir parçanızdan zevk alamamaya başlarsınız. kötü görüntüsü de cabası...

- kan oyunlarına çok dikkat edin. sterilize ortamlarda yapılması bile hassas olan deriden mikrop kaptırabilir...

    Bu tarz oyunlardan önce kölenizin göğüs uçlarını oyuna hazırlamanız, ona oyunlar sırasında dayanıklılık verecektir. Bunu, kölenizin göğüs uçlarını ilk önce uyarmak (göğüs ucunu tek parmağınız ile basırarak çeşitli yönlere çekmek, parmaklarınızın arasında hafifçe yoğurmak, fiske atmak) suretiyle sertleşmesini sağlayarak başarabilirsiniz. Sertleşip dikildiği zaman oyuna hazırdır...

    Tit torture; erkek köleler için oldukça zevkli bir oyun türüdür. Bir ipucu daha vereyim; göğüs uçlarınız ile oynandıktan bir gün sonraya kadar çekeceğiniz ızdırap, bu bir günü atlattıktan sonra size vereceği erotik tatlı sızıya kesinlikle değer. Oyundan iki gün sonra ellerinizi göğüs uçlarınızdan zor uzak tutabileceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim.

    Zevkli ve güvenli seanslar...


3 Aralık 2012 Pazartesi

SORULAR VE CEVAPLAR

    Bu blogun neye ihtiyacı var derken böyle bir şey aklıma geldi. Bu bölüme mesaj göndererek aklınızdaki soruları sorabilirsiniz, elimden geldiğince eğer yanıtı kısaysa buradan, uzunsa yeni bir yayın şeklinde cevap vereceğim.

    Haydi bakalım meraklılar, sorularınızı yazın. Atış herkese serbest...

MERAKLILARI İÇİN AYRINTILI BİR TANIMIM VE BİR TAVSİYE

    Öncelikle bu blogu okuyan, inceleyen, soru sorarak meraklarını gidermek isteyen herkese teşekkür ederim. Beni merak edenler için biraz kendimi tanıtmaya karar verdiğimden bu yazıyı hazırlıyorum, egoist veya narsist değilim :D

    32 yaşında, beyaz tenli, kumral, kahve rengi gözlüyüm. Maalesef veya çok şükür (buna daha karar veremedim ama şükretmek ağır basıyor) yaşımdan çok daha genç gösteriyorum. Çekici biri miyim diye soranlara verdiğim cevap kendimi çekici bulmadığım oluyor, görüp karar vermelerini tavsiye ediyorum. Bana ortanın üstü bir gelir sağlayan işim var. Hayalgücünün gerçek bir güç olduğunu düşünenler arasındayım ve bdsm ilişkilerinin hayalgücünden ilham aldığına inanıyorum.

    BDSM ilişkilerine olan ilgimin nasıl başladığını tam olarak bilmiyorum. Ama ilk olarak  deri siyah eldivenlere ilgi duyduğum ve iplerle oynamayı sevdiğimi hatırlıyorum. Buna neden izlediğim filmler veya çocukken sokakta oynadığımız oyunlar olabilir. Daha sonra ise ilgi duyduğum giysilere botlar, çizmeler ve deri giysiler de eklendi. 24 yaşıma kadar bu hislere ve ilgime bir ad koyamadım ta ki o yaşta internet ve bana ilk bdsm deneyimimi yaşatan oyun arkadaşıma kadar...

    Bu deneyimden gerçekten zevk alınca ve bu duygularıma bir ad bulunca araştırmaya ve bu ilişki tarzını anlamaya çalıştım. İnternet gerçekten iyi bir bilgi kaynağı olmasının yanında, bu ilişkileri profesyonel olarak yapan kişilere ulaşmamı ve onların deneyimlerini paylaşmamı kolaylaştırdı. İşim gereği birçok farklı yabancı ülkeye gidebildim ve orada BDSM ile ilgilenen kişilerin seanslarına köle olarak katıldım. Kontrol altında olmayı ve itaat etmeyi seviyordum ve halen sevmekteyim. Ülkemizde BDSM ile ilgilenen kişi sayısının az olmasından ve ilgilenenlerin ise bu işi acemice yaptığını gördüğümden çoğunlukla ülkemize gelen yabancı kişilerin sınırlı seansları ile yetindim. Bildiklerimi paylaşmak isteyen kişilerin varlığı ile çeşitli buluşma sitelerinde açtığım profiller ile sorusu olanların sorularına yanıt vermeye çalıştım.

    Şuana kadar iki Efendi eğilimli ve bir köle eğilimli kişi eğittim. Efendiliğe ilgi duymam ise benden eğitim isteyen köle arkadaşım vasıtasıyla ortaya çıktı. Bana itaat edilmesi hoşuma gitmişti ve ben de kendi başıma yaşamaya başladığımdan itibaren Efendilik üzerine sahip olduğum deneyimleri artırmaya karar verdim.

    Bu arada; aklında Efendi olarak, bol kıllı, kara kuru, kirli sakallı, hatta yüzünde çizik olan, yağız delikanlılar veya kaba saba tipleri tercih edenler varsa başka Efendilere yazabilirler. Avrupai, gülmeyi seven, gerektiği zaman ve yerde sert olabilen biriyim, şimdiden bahsedeyim de...

    Bu blogu da BDSM konusunda özellikle gay partnerlere yönelik Türkçe hazırlanmış bilgi kaynaklarının eksikliğini gidermek üzere hazırlamaya başladım. Doğrusu bu konuyu oldukça merak eden (hele ki Grinin Elli Tonu ve Karanlığın Elli Tonu isimli kitapların yayınlanmasından sonra) birçok kişi olduğunu, bunların içinde bu tarz fantazilere sahip olan ve bunu gerçekleştirmek isteyen kişiler olduğunu görmek elbette beni sevindirdi. Ancak özellikle genç arkadaşların gerek güven konusunda gerekse cesaret açısından fantazilerini gerçekleştirememesi ve sadece hayallerinde yaşamak zorunda kalmaları üzücü. Şimdi bu arkadaşlara bir tavsiyem olacak:

    Hayallerini ve fantazilerini gerçekleştirmek için herkesin üç şeye ihtiyacı var: CESARET, KARARLILIK, AZİM. Bunlar olmadan hayallerinizi gerçekleştiremezsiniz. Hayatta hiçbir şey kolay değildir ve herşeyin bir karşılığı vardır. Alınteri dökmeden hiçbir şeye ulaşamazsınız.  Hayallerin peşinden koşmak da alınteri ister. İnternetten tanıştığım bir Efendinin seansına katılabilmek için bir yıl boyunca para biriktirip, seyahat planı yapıp 27 yaşımda İngiltere'ye gitmiştim. Orada geçirdiğim 5 gün, tekdüze geçen hayatıma gökkuşağının renklerini sermişti. Evim Zonguldak'ta olmasına ve bana yazan bir iki kişiye sadece 45 dakika uzakta olmama rağmen "sadece cam de yapsak olmaz mı, oraya kadar gelemem" cümlesi gerçekten çok komik geliyor.

    Kısaca; HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BİLE CESARETİ VE AZMİ OLMAYAN KİŞİLERDEN SIKILDIM. Böyle kişiler lütfen artık bana yazmayı bıraksın. Cesaretiniz varsa gelin hayallerinizi gerçekleştireyim, yoksa kafalarınızın içinde hayallerle kendinizi avutmaya devam edin...

25 Kasım 2012 Pazar

OYUN TARZLARI SERİSİ-2: CBT

    Herkese merhaba. Önceki seri yazımda bondage ile ilgili bilgiler vermiştim. Burada ise özel ilgi alanım olan CBT ile ilgili deneyimlerimi paylaşacağım. CBT kelime açılımı Cock and Balls Torture yani penis ve yumurtalık oyunlarıdır. Kölenin cinsel organına yapılan her türlü uygulama CBT başlığının altındadır. BDSM ilişkilerinin amacı acı ile beraber zevk verebilmek olduğunu yazmıştım, işte kölenizin (ister erkek, ister kadın olsun) bu amaca yönelik uygulamaların bana göre yapılabileceği en iyi yer cinsel organdır.

    Erkek köleler için CBT uygulamalarından en bilinenleri şunlardır:

- Orgazm kontrolü,
- cinsel organın ve yumurtalıkların bağlanması
- şaplak atma, tokatlama veya kırbaçlama (onun için özel bir tür cat-o-nine tail kullanılıyor, cane veya riding crop da kullanılabilir)
- ayak veya ayakkabı ile ezme (stomping)
- ball busting (hayaların yumruklanması veya ezilmesi)
- mum damlamak (buradan meraklı ve endişeli arkadaşlara cevap vereyim, hayır mum damlatma yara yapmaz ve iz bırakmaz)
- titreşen cihazlar ile yapılan oyunlar
- elektro-şok (bu oyun tarzını ileride daha ayrıntılı açıklayacağım ama bunu duyan veya okuyanları genelde bir korku alıyor, ancak şunu bilin ki, elektro-şok cihazları aslında medikal cihazlardır ve özellikle fizyoterapistler çok kullanır, BDSM dünyasına da buradan gelmiştir...)
- Orgazm sonrası yapılan "cock-head polish" uygulamaları. (neredeyse hiçbir erkek orgazmdan sonra aşırı hassaslaşan penis başına dokunamaz, ama kölelerinki özel muameleye açıktır :D )
- E-Stim, electro stimulation. elektrik akımı kullanarak orgazma ulaştırma (evet mümkün, bizzat üzerimde denendi...)
- yumurtalıkların ağırlık asılarak veya iple gerdirilmesi. (ball parachute güzel bir örnektir)
- sounding (sondaj, idrar kanalına cisim sokma, çok tehlikelidir. idrar yolunun genişletir, deneyenler sounding uygulamasının penisi içeriden uyarmak gibi olduğunu söylüyor. bizzat denemedim ve niyetim de yok)



- kan veya iğne oyunları (ayrıntıya bile girmeyeceğim, tehlikeli)
- chastity belt veya chastity device (bekaret kemeri olarak çevirebilirim. kısaca kölenin ereksiyonunu engellemek ve/veya ereksiyona geçtiğinde acı çekmesi için penisin çeşitli aletler içine hapsedilmesi, cock cage vs...)
- kıskaç veya mandal tutturma
- buz uygulama (ateşi söndürür ve heyecanı dindirir. yumurtalıklar üzerinde fazla uzun tutmayın yoksa fena zonklatır)
- wartenburg çemberi uygulamaları (bu cihaz fizyoterapist ve nörolojlar tarafından vücudun herhangi bir bölgesindeki hissizliği ortaya çıkarmak için kullanılıyor. hem gıdıklar hem batma hissi verir)



- dry milking (çoğu erkek en fazla üst üste (kısa süreler beklenerek) 6 defa orgazm ile boşalır. bundan sonra ise meni gelmez. bunu denediğiniz kölenin oyun sonrası 2-3 gün ağrı çekeceğini aklınızdan çıkarmayın)

    Bu uygulamaların bazıları özel alet gerektirse de, bir çoğu evinizde bulabileceğiniz eşyalar ile gerçekleştirilebilir. Şimdi de dikkat edilmesi ve alınması gereken güvenlik önlemleri:

- Penis ve hayalar bir erkeğin en hassas bölgeleridir. Penis üzerindeki deri incedir ve ereksiyon halinde ayrıca gerilir. Bu nedenle yukarıda saydığım uygulamaların bazılarını yaparken (spank, kırbaç, bağlama, wartenburg çemberi kullanma vb.) bu gergin deriye çok dikkat etmek gerekir. elinizi iyi ayarlayın.

- Penis ve hayaları bağlayacaksanız veya gates of nine hells, cock ring vb aletler kullanacaksanız, penise giden kan akışını durduracağınızı bilmeniz gerekir. Morarmamasına dikkat edin, uzun süre bağlı bırakmayın.

- ball busting yaparken hayaları patlatmamaya dikkat edin. kum torbası yerine koymayın :D

- Penisin ereksiyon halinde fazla büküldüğü zaman kırılabileceğini aklınızdan çıkarmayın. eğer bunu becerdiyseniz derhal kırılan bölgeye buz uygulayın ve bevliye doktoruna doğru yola koyulun. işin şakası yok....

- Penis, kan dolu bir balon gibidir. buna göre uygulamalarınızda dikkati elden bırakmayın.
- Yumurtalıklara acı vermek için yaptığınız uygulamalar; kölenin kusmasına, baş ağrısı ve kısa süreli denge bozukluklarına, odaklanma sorunlarına yol açar. bu tarz uygulamalara alışkın olmayan köleler üzerinde aşırıya kaçmayın.

- Medikal oyunlar, sounding gibi uygulamalar aklınızda varsa, hijyen kurallarına uyun.

    Her oyun tarzında yazdığım ve yazacağım gibi aşırıya kaçmadan CBT uygulamalarını kullanabilirsiniz. Kölelerinizin anahtarlarına iyi davranın...

    Heyecanlı oyunlar...
   

8 Kasım 2012 Perşembe

BDSM PAHALI BİR ZEVK (Mİ?)

    Herkese merhaba. Buraya kadar yazdıklarıma bakınca kendimi ders veren bir öğretmen gibi hissettim. Bu nedenle, bu yazımı farklı bir konuda yazmaya karar verdim. (eh, biraz nefes almak herkesin hakkı :D ). Kendi evimi açtığımdan beri bir Efendi olarak, köle adaylarının üzerinde kullanmak üzere (zevk ve acı vermek için...) çeşitli aletler, oyuncaklar almaya çalışıyorum. Her ne kadar ip ile köle üzerinde çalışmayı sevsem de arada sırada hızlı bir şekilde oyunlara geçebilmek için mesela deri kelepçe takımı kullanmaya hayır demiyorum.

    İnternetten yaptığım inceleme ve arkadaşlarımın yorumlarıyla BDSM oyuncaklarının oldukça pahalı (ve maalesef pek de kaliteli olmadığını) gördüm. Ülkemizde maalesef, bu tarz eşyalar hem çeşit olarak sınırlı hem de belirlenmiş ortak bir fiyatları olmadığından seks shop sahiplerinin belirledikleri uçuk fiyatlarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Örneğin; beğendiğim (ama istediğim gibi çıkmayan) deri kelepçe takımı için İstanbul'da bir dükkan 110 tl derken diğeri 80 tl, bir başkası 59 tl. fiyat verebiliyor. İşin kötü tarafı ise aynı takımın yurtdışındaki fiyatının 12 Avro olması... Hoş bir durum değil açıkçası. Bu tür şeyleri internetten sipariş verip getirtsem diye düşünüyorum, o zaman da gümrükte takılabiliyormuş. Bir dostumun başına gelmiş. En güzeli yurtdışına çıkıp bavula koyup getirmek. Gerçi o da gümrükte takılma problemi çıkarabilir. Hollanda'dan bir dostum Türkiye'ye gelirken yanında getirdiği oyuncakları geri dönüşte Hollanda'ya girişte gümrükte ibraz etmek zorunda kalmış. Onu en utandıran şeyse, yanındaki bir butt plug'ın bayan gümrük memuresine ne olduğunu anlatmak zorunda kalması olmuş. Benimle bu hikayeyi paylaşırken çok güldük ama bizzat yaşamak istemezdim doğrusu...

    Peki, bu tarz şeylere sahip olmak istersek en kolay ve ucuz nasıl temin edebiliriz? İlk seçenek elbette seks shoplar. İnternetten sipariş verdiğinizde güvenli ve anlaşılmayacak şekilde paketleyip eve teslim gönderebiliyorlar. Tabii bu durumda ücretleri biraz daha artıyor.

    İkinci şık ise büyük yapı marketler. Doğrusu İkea, Bauhaus vb. yapı marketleri gezerken öyle çok şey gözüme çarpıyor ki, bir yandan bak bunu şu iş için kullanabilirim diyerek marketi dolaşıyorsunuz, diğer yandan istediğiniz şeylere ucuz yoldan sahip olabiliyorsunuz. Basit bir örnek vermek gerekirse; kaliteli bir duct tape (100 mt) için 12 tl. verdim. Onun haricinde bondage yapmaya uygun çok çeşitli ip ve halatlara ulaşabilirsiniz, aynı şekilde istediğiniz kalınlıkta zincir, küçük asma kilitler, karabina kancalar, streç film gibi şeyler alabiliyorsunuz. Bir deneyin, hatta mümkünse köleniz ile beraber gidip hangi malzemeleri nerelerde kullanabileceğinize birlikte karar verin. Zevkli bir deneyim olacaktır.

    Üçüncü şık, biraz zor da olsa yurtdışından buraya gelecek arkadaş veya seansa davet edeceğiniz kölelere bu eşyaları aldırıp getirtmek. Sanırım İstanbul'da yaşasaydım kolaylıkla bunu yapabilirdim. Hollandalı dostum gibi yanında oyuncaklarını getiren ve burada kullanmak isteyen çok BDSM uygulayıcısı mevcut.

    Dördüncü şık, el becerisi istiyor. İnternette birçok DIY (do it yourself, kendin yap) sitesi mevcut. Eğer marangozluktan biraz anlıyorsanız, eliniz yatkınsa birçok oyuncağı kendiniz imal edebilirsiniz. O kadar para dökmek yerine kendi oyuncaklarınızı yapıp bunların işe yaradığını görmek zevk verecektir. Bir uygun kalınlıkta ve uzunlukta tahta sopa ve iki veya üç adet kanca veya halka vida ile basit bir spreader bar (ayırıcı bar), iki parça uygun şekil verilmiş tahta, bir adet ufak menteşe, iki yarımay vida ve bunları birleşirmek için uygun miktarda ağaç vidası ile stocks (sanırım pranga olarak çevrilebilir) yapmanız mümkün. Gerekli projeleri internette bulabilirsiniz. Yıllar önce görüştüğüm bir Efendi kendi deri kelepçe takımını kullanılmış deri kemerlerden yapıyordu, kemere delik açma aleti, zımba ve zımbalama aleti ile birçok şey yapmak mümkün... Ah, bir de Efendi Sabri Bey'in "BDSM Atölyesi" isimli bloguna göz atabilirsiniz. İlginç tasarımları mevcut.

    Bunun haricinde dükkan ve internet gezerken karşılaşabileceğiniz bir çok şey var. Her yerde bulabileceğiniz pet shoplardan tasma ve dogplay seviyorsanız köpek mama tası, binicilik malzemeleri satan dükkan ve internet alışveriş sitelerinde kaliteli riding crop (sürücü kırbacı) alabilirsiniz. Birçok kere köleleri ayakta bağlamak için ne yapabileceğimi düşünmüşümdür. Bunun kendime göre çözümünü internette spor malzemeleri satan bir sitede arama yaparken buldum. En kısası 70 cm. en uzunu 1,10 mt olan iki duvar arası sabitlenerek kullanılan barfiks barları mevcut. Koridora yerleştireceğim iki adet (biri yükseğe, diğeri ayak bileği hizasına) bar ile partnerimi ayakta bağlayarak sabitlemek kolay olacak. En yakın zamanda bir çift edinmeyi planlıyorum.

    Özetle, bu tarz eşyalar almak için sadece ülkemizdeki sınırlı seks shoplara bağlı kalmayın. Biraz şans ve hayal gücünüz yardımıyla kullanabileceğiniz birçok malzeme bulabilirsiniz.

25 Ekim 2012 Perşembe

OYUN TARZLARI SERİSİ-1: BONDAGE

    Herkese merhaba, uzun bir aradan sonra (konu seçme sıkıntısı ve araştırma nedeniyle) tekrar yeni bir konu ile sizinleyim. Bundan önceki yazılarımda genel tanımlamalar ve bdsm ilişkilerinde atılan ilk adımları anlatmaya çalışmıştım. Bundan sonra ise, BDSM ilişkilerinde yapılan oyun çeşitleri ve bunları uygularken alınabilecek emniyet unsurlarını deneyimlerim ve konu hakkında yapacağım araştırmalar ışığında sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bu blogumda açıkladığım şeyler ile sınırlı kalmamanızı ve özellikle Efendilerin mutlaka kendi araştırmalarını yaparak bilgilerini artırmalarını tavsiye ediyorum.

BONDAGE

ten rengi ve beyaz ip her zaman güzel görünür

    Daha önceki yazılarımda bondage'ın kelime anlamının "bağlanma, bağlama, kölelik, başkasına biat etme" olduğunu yazmıştım. Bu bölümde konuyu derinlemesine ele alacağız.

    Bondage, çeşitli hareket kısıtlayıcıları kullanarak karşısındaki insanı hareketsiz bırakmak veya hareketlerini kısıtlamak suretiyle alınan cinsel haz olarak tanımlanıyor. Buna ayrıca "Vincilagnia" da denilmekte. Köleler için bu haz alma, partnerine tüm kontrolü devretmek suretiyle sorumluluk almaktan kurtularak zihinsel özgürlüğe (zihnini tamamen kendi algılarına odaklama) ulaşmak ve/veya bağlandıktan sonra acizlik ve zayıflık hissetmekle gerçekleşirken; Efendiler için, partnerinin üzerinde tam hakimiyet sağlama, aciz bir kişiyi kendi cinsel dürtüleri doğrultusunda (ve tabii bunu kabul eden partnerinin de istekleri doğrultusunda)dilediğince kullanmanın kendisine verdiği üstünlük duygusundan gelmektedir.

    Değişik bilgi kaynaklarında bondage çeşitleri farklı şekilde tanımlansa da, bana en uygun geleni burada yazmaya karar verdim. Buna göre, bondage'ın 6 farklı kategorisi var. Bunlar:

1- İp, bant vb. araçlar kullanarak kölenin uzuvlarının bir araya getirilmesi şeklinde yapılan bondage

2- Ayırma barı (spreader bar), çeşitli şekiller verilmiş (+,X.T) bondage panelleri kullanılarak kölenin uzuvlarını birbirinden ayırmak suretiyle yapılan bondage

3- Kölenin sandalye, merdiven, yatak, sling (hamak) gibi bondage objelerine sabitleme şeklinde yapılan bondage

4- Kölenin çeşitli aygıtlar (palanga sistemi gibi) kullanılarak havaya kaldırılması (suspension bondage)

5- Kelepçe, tasma vb. kullanılarak kölenin hareketlerinin belirli ölçüde kısıtlanması

6- Kölenin vücudunun bir bölümünün veya tamamının kumaş, tamir bandı (duct tape), streç film gibi şeylerle kaplanması (mumyalama)

    Diğer bir sınıflandırma:  kölenin durumuna göre; Vulnerable Bondage (kölenin her yerine ulaşılabilecek şekilde bağlanması, mesela ayakta spreadeagle), Helpless Bondage (kölenin istenilen pozisyonda kalmasını sağlamak üzere yapılan bondage, örnek domuz bağı), Stable Bondage (kölenin tüm hareket kabiliyetlerinin kısıtlanması amacıyla yapılan bondage).

    Kullanılan malzemeye göre sınıflandırma: Metal bondage (kelepçe, zincir gibi metalden yapılma eşyaların kullanılması), rope bondage, leather bondage (deri kelepçe, harness), tape bondage...

    Sonuçta kullanılan yöntem ne olursa olsun genel amaç kölenin hareketlerini kısıtlanmak, seans sırasında yapılacak oyunlara zemin hazırlamak. Aslında seans başında yapılan bondage bana göre, kölenin seans öncesi kendisini zihinsel ve fiziksel olarak seansa hazırlaması için gereken zamanı vermektir. Sanırım buna ön-seans (ön-sex :D ) diyebiliriz.

    Efendilerin seans boyunca partnerlerinin güvenliğinden tam olarak sorumlu olduklarını yazmıştım. Bondage uygularken dikkat edilmesi gereken hususlar ve alınabilecek güvenlik önlemleri şunlardır:

- Bondage yapmadan, daha doğrusu her türlü seansa başlamadan önce partnerinizin sağlık durumu ayrıntılı olarak öğrenin: Bel ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, kas tutulmaları, boyun ağrısı, omuz problemlerini önceden bilmek önemli. Ayrıca epilepsi, şeker, kalp veya dolaşım sistemi rahatsızlıkları, nefes alma rahatsızlıkları varsa bilinmeli ve acil durumlarda ne yapılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olunmalı. Aslında bu genel olarak BDSM seanslarına başlamadan önce öğrenilmesi gereken partneriniz ile ilgili önemli verilerdir. GÖZARDI ETMEYİN.

- Partnerinizin kaslarını açma ve germe hareketleri yaptırarak ısıtın. Aynen spora başlamadan önce yapılan ısınma gibi, yaptıracağınız bu hareketler sayesinde kölenin seans sırasında uzuvlarına kramp girmesini engelleyerek seansın devamlılığını sağlayabilirsiniz. Üstelik bunu bir oyun olarak da algılayabilirsiniz, kölenize yapması gereken harketler için komut vererek ve komutlara düzgün uymadığı zaman gerekli şekilde cezalandırarak kendinizi de eğlendirebilirsiniz.

- Bondage esnasında partnerinizin herhangi bir nedenle acil serbest kalması gerekebilir. Bunu sağlayabilmek için gerekli eşyaları yanınızda bulundurun. Kölenizi bağlamak için ip kullanıyorsanız çözülmesi kolay olan bağlama şekillerini (mesela denizci bağları gerektiğinde kolayca çözülmek üzere tasarlanmıştır) öğrenin veya ipi kesmek için bıçak, kör uçlu makas (ucu sivri olmayan) bulundurun. Jilet ve falçata gibi aşırı keskin eçhizeyi kullanmanızı önermiyorum. İpi keserken kesici aletin keskin tarafı hiçbir zaman kölenin vücuduna bakmamalı. Misal kölenin birbirine bağladığınız bileklerini acil serbest bırakmanız gerekti ve bunu bıçak veya çakı kullanarak yapacaksınız, bıçağı mümkünse kölenin bileği ile ipin arasına sokup ipi aşağıdan yukarı doğru kesin. Bunu yapamıyorsanız ipi tamamen kesmek yerine keserek yeterince inceltin ve sonra kopartın. En güvenlisi ise "rescue hook" denilen aleti kullamak, bunu dağcılık malzemeleri satan yerlerde bulmanız mümkün.

- Bondage için kelepçe, zincir vb. şeyler kullanacaksanız anahtarlarını iyi muhafaza edin. Yurtdışında seansına katıldığım bir Efendinin yaptığı uygulama hoşuma gitmişti. Kullandığı kelepçelerin ufak bir alanını farklı renklerde boyamış, kullandığı kelepçenin anahtarını o renkte hazırladığı üstü açık kutulara koyuyordu. Böyle anlatınca biraz zor anlaşılıyor ama şu şekilde örnek vereyim: Mağazadan aldığınız bardakların içine konulduğu kutuları düşünün. 8'li bardak kutusunda, karton bir aparat kullanılarak her bir bardağın konulabileceği ayrı bir bölüm oluşturlduğunu bilirsiniz. İşte o tarz bir kutu yapıp her bir bölmeyi farklı renk ile boyayarak veya bir rakam vererek kendi kelepçe ve kilit anahtarlığınızı yapabilirsiniz. Oynanmadığı zamanlarda anahtarları kelepçe ve kilitlerin üzerinde tutar, oyun esnasında ise kullandığınız eşyanın anahtarını bu kutularda muhafaza edebilirsiniz. Zincir kullanacaksınız küçük asma kilitleri (biliyorum güzel görünüyor) kullanmak yerine karabina kanca denilen halkaları kullanabilirsiniz.

- Bağladığınız partnerinizin kan dolaşımına dikkat!! İstediğiniz kadar güvenli bondage teknikleri bilin, bağladığınız kişinin kan akışını şu veya bu şekilde kısıtlayacak veya engelleyeceksiniz. İp ile bağlamada mümkün olduğunca damarların geçtiği (mesela bileğin iç tarafı) yerlere bağ yapmayın. Yapmak zorunda kalırsanız da ipin kan dolaşımını engellediği uzuv parçasını (elleri bileklerden bağladıysanız elleri) 5 dakikada bir gözden geçirin. Partnerinize uyuşma, karıncalanma var mı diye sorabilirsiniz, eliniz ile yaptığınız kontrolde eğer uzuvda soğuma, renk değişimi başlamışsa (önce sararır sonra kızarır en sonunda morarır) hemen yaptığınız bağı çözerek seansa ara verin veya bağlama şeklini değiştirin. Bağlanan uzuvlarda kızarma tehlike işaretidir. Morarmasına izin vermeyin yoksa kangrene neden olursunuz. Aynı şekilde partnerinizin kalp seviyesinden yukarıda tutacağınız uzuvlar da kansız kalma riski ile karşı karşıyadır... Bağ yaparken damarların üzerinden geçen ipler için "one finger rule" denilen en az bir parmak kalınlığında boşluk bırakmaya özen gösterin.

- Bağladığınız partnerinizi sürekli gözetim altında tutun ve yanından ayrılmayın. Ne zaman ne olacağını bilemezsiniz.

- Seans sırasında uyanık ve dikkatli olmanız gerek. Dikkatinizin dağılmasına neden olacak içki veya ilaç kullandıktan sonra seans düzenlemeyin. Seans sırasında dikkatiniz ve zihniniz her zaman tetikte olmalı

- Boyun çevresini ip vb. şeylerle sarmaktan kaçının. Boyun çevresine bağ yapılmaz, bunun yerine tasma kullanın.

- İp seçimi de önemli. Evlerde en rahat bulunan ip tabii ki çamaşır ipi ancak bondage seansları için uygun değildir. İp seçerken yumuşak (ipek, yün karışımlar) veya yarı yumuşak (pamuk ile kenevir karışımı gibi) ipler seçmeniz gerekir. Nasıl seçilebileceğine gelince, ipi elinize aldığınızda dokunuşuna bakın. yumuşak veya yarı sert olmalı, kırçıllı olmamalı. İpin, kölenin derisi üzerinde baskı yapacağını ve çırpınması durumunda sürtüneceğini düşünerek, avucunuzda tutun ve ipi ilerletin. avucunuzu çiziyor, batma hissi uyandırıyorsa o ip uygun değildir. çok kalın iplerin bağlanması ve bağın tutuşu az olur, kolay çözülür. çok ince iplerin ise deriyi yarma olasılığı vardır. Bana göre en uygun kalınlık bir parmak kalınlığıdır...

    Daha akla birçok güvenlik önlemi gelse de genel olan önlemleri yukarıda belirtmeye çalıştım. Efendi olarak seans planlarken karşılaşabileceğiniz en kötü senaryoyu gözünüze getirin ve bunun için gerekli önlemleri almaya çalışın. Acil durumlarda PANİK YAPMAYIN. Soğukkanlı kalarak daha önceden planladığınız acil durum senaryolarını uygulayın. UNUTMAYIN BDSM UYGULAMALARI HER ZAMAN RİSK İÇERİR.

    Bu yazımı sonlandırmadan önce Bondage güvenliği ile ilgili sitelerden örnekleri aşağıda bulabilirsiniz:

Jimi Tatu - "Never assume" at his tutorial site
Jimi Tatu - "Safety with Rope" at his AdultRopeArt website
Jay Wiseman - Regarding Circulation, e-mail on AdultRopeArt@yahoogroups.com (te vinden in de files afdeling van onze yahoogroup)
Jay Wiseman - Erotic Bondage Handbook
Hans Meyer - Shibari Fumo Ryo

Herkese güvenli seanslar...


9 Ekim 2012 Salı

İLK SEANS

    Kendinize uygun bir partner buldunuz/ bulduğunuzu düşünmektesiniz, görüştünüz, bdsm kimliklerinizi paylaştınız, ortak noktalarınız olduğu ortaya çıktı, internet üzerinden ön görüşmeye başladınız, yüz yüze görüşerek birbirinizi daha iyi tanımaya ilk adımı attınız. Bu kadar süreç sonunda seans düzenlemeye/ seansa katılmaya karar verdiniz. Buyrun ilk seansa:

    Öncelikle; ilk seans, partnerler arasında düzenlenen en ZOR seanstır ve bu seans aslında denemedir. Bu seansı pozitif elektrik alarak bitirebilmek için şu hususlara dikkat etmek gerektiğini savunuyorum:
   
    Partnerlerin birbirini tam olarak tanıyıp, aralarında güven sağlanana kadar yapılan seansların hepsi aslında deneme seansı olarak belirtilebilir ancak ilk seans bu aşamaya gelmek için atılan ilk adımdır.

Efendiler:

    İlk seanslarda; ön görüşmede tespit ettiğiniz oyun tarzlarının fazla dışına çıkmayın. Partneriniz heyecan duyacak, kafasındaki sorular ve kuşkular nedeniyle aşırı gergin olacaktır. Seansa ve sizin yaptıklarınıza, tavırlarınıza ve emirlerinize odaklanmak yerine "acaba limitlerimi aşacak bir şey yapacak mı, ya acı eşiğimin üzerine çıkarsa, ya sapıksa" gibi kafasında döndüreceği sorularla kafasını meşgul edecektir. İlk seansta bu tarz bir davranışı, tavrı hoşgörmeniz gerek. Kölenizi korkutacak ve endişelendirecek tavır ve hareketlerden (aşırılık, yoksa elbette köle korkmalı) sakının. Seansta deneme yanılma yöntemiyle kölenizin acı eşiğini belirlemeye çalışın. Verdiği tepkilere aşırı hassas olun ve gerektiği yerde durun. Ona kendini toparlaması için izin verin ve onu cesaretlendirici sözler söyleyin. Kendinizi dizginleyin, daha ilk seansta kölenizin canına okumayın ve karşılıklı zevk alma amacını aklınızdan çıkarmayın. Tam bir Efendi olduğunuzu ispatlamaya çalışırken aşırıya kaçmanız, partnerinizin size"sapık" damgası vurmasını dolayısıyla ilk seansınızın o kişi ile son seansınız olmasını garantiler.

    İlk seansda üç aşamalı safe word (güvenlik kelimesi) kullanmanızı tavsiye ediyorum. Örneğin; "yeşil" bu şekilde devam edebilirsin, "sarı" oyunun şiddetini fazla yükseltme, acı eşiğime yaklaştın, "kırmızı" tamamen dur, beni çöz şeklinde yeşil-sarı-kırmızı kelimeleri güvenlik kelimeleri olarak kullanılabilir. Uyguladığınız oyun tarzında şiddet miktarını ayarlamak için zaman zaman kölenizin durumunu sorarak güvenlik kelimeleri ile vereceği cevaba göre elinize (hehe) ayar verebilirsiniz.

    İlk seansta amaç kölenizin vücudunu, tepkilerini, acı eşiğini belirlemek olmalı; Efendi olarak kendinizi kanıtlamak, partnerinize zorla boyun eğdirmek ve aşırı sadistlik sergilemek olmamalı.

Köleler:

    İlk seanslarda gergin olmanız doğal. Karşınızdaki kişiyi yeni tanımanız elbette hemen güveneceğiniz anlamına gelmez. Seansına katılacağınız Efendinin kendisini tanıttığı gibi birisi olup olmadığını anlamak zaman alacaktır. Bu nedenle, safe word belirlemeniz konusunda kararlı olun ve safe word kullanmaktan çekinmeyin. Bir önceki yazımda belirttiğim efendimsi kişiler, safe word kullanımına karşı çıkabilir ve sizinle seans düzenlememek üzere üstü kapalı tehdit edebilir (benim seanslarımda safe word olmaz, ya yaparsın ya yapmazsın şeklinde klişeler ile karşılaşmanız normal). Bu konuda yapılacak en doğru şey seansa katılmamak olacaktır. Daha ilk seansta sizi bir takım zorlamalar ile karşı karşıya bırakacak kişi sizin için doğru bir seçim olmayacaktır (keza kimse için doğru seçim olacağını sanmıyorum).

    Seans sırasında dürüst tepkiler verin, yapılan oyunda canınız yanıyorsa bunu gösterin: homurdanın, sızlanın, ahlayın... sonuçta partnerinize hissettiğiniz acının seviyesini gösterin. Tecrübeli bir Efendi, bu şekilde sizin acı eşiğinizi belirleyebilir.

    Partneriniz (özellikle acemi ise) seansın heyecanına kapılarak gerek uyguladığı şiddet, gerekse kullandığı dilde aşırıya kaçabilir, uyarmaktan çekinmeyin. Unutmayın; her Efendiye değil, işini iyi bilen Efendiye itiraz edilmez. Gerekirse seansı sonlandırın.

    Seans sonrasında (gerek bitiminde gerekse köle tarafından yarıda kesilmesi hitamında) konuşarak seansı değerlendirin. Efendiler, kölenin tutumunu, davranışlarını, oyunlara verdiği tepki ve dayanıklılığı konusunda değerlendirme yapın. Köleler, seans sırasında uygulanan oyunlara yorum yapın, beğendiğiniz ve beğenmediğiniz uygulamalar, tutum, davranış konularında yorum yapın. İlk seans, partnerlerin birbirlerine uyumu konusunda büyük ipuçları verir. Bu seansı değerlendirerek, partnerler bdsm ilişkilerinin devamına karar verebilir. Kendiniz olun ve kendinizi gösterin, gerisini de işin doğal akışına bırakın.

20 Eylül 2012 Perşembe

SEANSA BİR ADIM KALA: ÖN GÖRÜŞME BÖLÜM 2

    Yaptığınız arama sonuç verdi ve kendinize uygun olacağını düşündüğünüz bir partner adayı buldunuz. Bundan sonra yapmanız gereken şey birbirinize uyumunuz var mı, yani zevk ve fantazi olarak ortak paydada buluştuğunuz konular var mı bunları tespit etmek. Mesajlaşma ve iletişim kurma vakti...

    Yaptığınız yazışmalarda, kendi oyun tarzlarınız ile karşınızdaki kişinin oyun tarzlarını karşılaştırın. Ortak noktalar sizin seanslarınızda yapacaklarınızı ve o seanstan alacağınız zevk miktarını belirleyecektir:

    Ön görüşmeye öncelikle internet üzerinden başlamak iyi bir yoldur. MSN, SKYPE gibi görüntülü chat programları ile ön görüşmenizin ilk adımlarını güvenle atabilir ve karşınızdaki kişi ile seans düzenlemeye karar verebilirsiniz. Eğer profillerinde yazmıyorsa tam olarak BDSM kimliklerinin birbirinize açıklamak, limit ve oyun tarzlarını açıkça tartışmak seansa giden yolları büyük ölçüde açacaktır. Köleler özellikle ön görüşme sırasında kendilerini açıkça ifade edebilmeli ve karşılarındaki kişinin bunları anlayıp, bunlara uyabileceğini görmeden seansa gitmemelidir. Ön görüşmelerin en büyük avantajı köleler için kendini ifade edebilme ve isteklerini belirtme ortamı olması, Efendiler içinse karşısındaki kişi ile düzenlemeyi planlayacakları seanslar için önemli ipuçları barındırmasıdır. Bu adımları attıktan sonra ilk seansa katılabilirsiniz.

    Ön görüşmede şu hususlara dikkat etmek gerekir:

    - Düzgün bir dil kullanın:

    Geçmişte, ülkemizden Efendi ve Efendimsi (sırf kendini tatmin etmek için ve bazen de millete küfredip aşağılamaktan başka bir yeteneği olmayan, bunları meşru yoldan yapabilmek için kendilerine efendi yaftası vuran şahsiyetlere taktığım bir isim) kişiler ile yazışırken beni en fazla sinirlendiren şey, bu kişilerin (özellikle efendimsilerin) attıkları mesajlarda takındıkları tavırlardı.

    Bizim milletimizde genel aşağılama lafı it veya köpektir. Daha atılan ilk mesajda "naber köpek?", "it, bana itaat et", ve hatta "p.ç, güzel fotoğraf" gibi ibareler kullanarak, kendilerinin efendi olduğunu ispat etmeye çalışan kişiler ile karşılaşma oranınız çok yüksektir. Bunlardan ve bu tarz ibareleri en azından ilk mesajlarda kullanmaktan uzak durun. Bir; Efendiler, küfürlü ve aşağılayarak konuşmalı diye bir kural yok iki, her köle bu şekilde her an aşağılanmaktan hoşlanacak diye bir kural da yok. Yazışmalarınızda, en azından birbirinizi biraz daha tanımaya başlayana kadar normal mesajlar göndermeye devam edin. Bu yazışmalarda, karşınızdaki kişinin nelerden hoşlandığını, nasıl bir Efendi/ köle olduğunu anlamaya çalışın.

    - Karşınızdaki kişiyi kendi isteklerinize yöneltmeye, size uygun hale getirmeye çalışmayın:

    Daha önce Efendilik yapmamış veya bu konuda pek deneyimi olmayan kişiler genelde yazıştıkları kölelerin kendi isteklerine uygun hale gelmesi için elinden geleni yapar. Anafikirleri; "köle dediğin Efendisinin her istediğini yerine getirir, kendi istekleri, fantazileri olamaz ve gelir Efendisine hizmet eder ve gider. Bunları yapmıyorsan köle değilsin"dir. BDSM ilişkilerinin de normal ilişkiler gibi her iki tarafın da zevk alması prensibine bağlı olduğunu yazmıştım. Özellikle köleler, yazıştıkları kişilerin kendilerine uygun oldukları konusunu çok iyi irdelemeliler. Sonuçta; Efendi olarak kabul etme, o kişiye hizmet ve itaat etmeye karar vermek kölelerin işidir.

    - Dürüst olun:

    Bulduğunuz kişiden seans kopartabilmek için onun aradığı kişiymiş gibi kendinizi göstermek size partner değil, bela kazandırır. Kendinizi olduğunuz gibi belirtmeniz, karşınızdaki kişinin güvenini kazanmanıza yardımcı olurken, istemediğiniz durumlarda kalmanızı da engelleyecektir.

    - Sanalcılara dikkat:

    Görüntülü görüşme yaparken kamera karşısında vücudunuzu, ayaklarınızı, aletinizi vb. şeyleri göstermenizi isteyenlere göstermeyin. Efendi istedi diye webcam karşısında istediklerini yerine getirmeniz sadece karşınızdaki kişiye bedava canlı porno malzemesi olmanızı sağlar. Efendiler de karşısındaki kişiyi pazardan meyva seçer gibi sağını solunu göster gibi yönlendirmemelidir. Gerekirse yüz yüze ön görüşme ayarlar, karşınızdaki kişinin endamını görürsünüz...

    Sonuçta ön görüşme bir tür testtir. Karşınızdaki kişiyi daha iyi tanıyıp tartmanızı sağlar. Birbirinize uygunsanız seanslara geçişi, birbirinize uygun değilseniz de daha sonradan yaşanacak hayalkırıklıklarını önler. Ne demişler: "insan konuşa konuşa"...

14 Eylül 2012 Cuma

SEANSA BİR ADIM KALA: ÖN GÖRÜŞME BÖLÜM 1

    Yazdığım bu bloğu buraya kadar okumuş olanlar, kendini BDSM açısından tanıma konusuna sıklıkla eğildiğimi görmüşlerdir. BDSM, içerisine hiçbir şey bilmeden sırf macera olsun diye dalınacak bir fantazi çeşidi değildir. Kendini tanımadan, karşısına çıkan (veya arayıp bir şekilde bulduğu) ilk kişi ile bu tarz ilişkiler yaşamaya çalışan kişilerin birçoğunun istediklerini elde edemediklerini veya ölesiye korktuklarını tahmin etmek zor değil. Diyelim ki; kendinizi tanımlayabildiniz: nelerden hoşlanıyor veya etkileniyorum, BDSM seanslarında neler dikkatimi çekiyor, ilgimi çeken fetişler var mı, neleri yaşamak istemiyorum? sorularına cevaplarınızı buldunuz: tebrikler, BDSM ile ilgili en zor kısmı geçtiniz...

    Peki; kendinizi bildiğinize göre, size uygun BDSM partnerini nereden bulabilirsiniz? İşte ülkemizde yaşayan 70 milyon kişi içinde çok küçük bir azınlığın (veya ortaya çıkmasından korkan, bu nedenle bir iki kişilik topluluklardan meydana gelen grupların) peşine düştünüzün resmidir!!! Bu konuda en büyük yardımcınız kuşkusuz internet olacaktır. Şahsen BDSM partneri bulmak üzere kullandığım en iyi sitenin RECON olduğunu belirtebilirim. Gayromeo fena olmasa da, çoğunlukla S&M şıkkını "evet" işaretleyen Türklerin büyük bir çoğunluğunun S&M ile ilgilerinin olmaması ve bunu sert sex (sert giriş çıkış!!) diye tanımlanması hayal kırıklığı yaratıyor ama arada BDSM ile ilgilenen tek tük kişilere de rastlamıyor değilim. "Fetisizm.net" iyi bir bilgi ve tanışma forumu olabilir ancak oradakiler içinde klavyeleri başından partner değil de porno arayan kişiler büyük bir çoğunlukta. Kısaca Türkiye'de BDSM ile ilgilenen gay sayısı oldukça kısıtlı. Arayışınızda bol sanslar...

    Kendinize biçtiğiniz rol ne olursa olsun (efendi veya köle) arayışınızda şunu aklınızdan çıkartmayın: Her köle veya Efendi size uygun olacak veya olmalı diye bir kural yok. Öyle birşey olsaydı, kendini Efendi ilan etmiş kişi herhangi bir köle ile seans düzenleyip mutlu mesut yaşardı. Bunun ütopik olduğunu ayrıca belirtmeme gerek yok sanırım. BDSM sözlüğü yayınıma göz attıysanız sertlik ve yaratıcılık konusunda birbirinden farklı onlarca oyun tarzı olduğunu görmüşsünüzdür. Size oldukça ilginç ve heyecan verici gelen bir oyun tarzı, bir diğer kişi için saçma ve anlamsız gelebilir. İşte burada arayışlarda en önemli kriter ortaya çıkıyor: tarzınıza uygun, sizinle aynı (veya kısmen aynı) şeylerden hoşlanan kişilere ulaşabilmek.

    Bu noktada yapmanız gereken şey; eğer bir tanışma sitesinde profil açtıysanız kendi BDSM kimliğinizi orada açıkça ortaya koymaktır. BDSM jargonunu kullanarak nelerden hoşlandığınızı belirtmeniz: "bootworship, anal, oral sex, bondage, dogplay, hotwax gibi acı oyunlarından hoşlanıyorum", neler yapmak istemediğinizi nelerden hoşlanmadığınızı (genellikle turn-offs ve limits kelimeleri ile anlatılır), fetişlerinizi, deneyim durumunuzu ve tabii ki de rolünüzü yazmanız, sizin profilinize bakan kişiye hakkınızda önemli ipuçları verecek ve eğer sizin aradıklarınızdan hoşlanıyorsa sizinle iletişime geçmesine olanak sağlayacaktır.

    Bir sonraki bölümde size; eğer aradığınız gibi bir partner bulursanız seansa geçmeden önce yapmanız gereken ön görüşmeyi anlatmaya çalışacağım.

    Herkese iyi avlar :D
   

31 Ağustos 2012 Cuma

BDSM MOTTOSU: SSC, ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

(BE) CONSENSUAL:

    SSC kurallarının üçüncü harfini belirten Consensual (karşılıklı anlaşmaya varılmış, tarafların rızası ile gerçekleşen) kuralını bu yayınımda sizlere açıklamaya çalışacağım.

    Uygun partnerler bulmak amacı ile çeşitli tanışma sitelerine seanslarda çekilmiş fotoğraflarımı koyduğumda, siteyi kullanan diğer kişilerden çok farklı yorumlar alırım. Resimlerimi beğenerek olumlu yorum yapan kişiler olduğu kadar; yaşadıklarımı saçma, gülünç, ürkütücü ve budalaca bulan kişilerin yorumları ile de karşılaşmaktayım. Olumlu yanıtlara teşekkür eder, hatta meraklıları ile imkan doğrultusunda deneme seansları düzenlerken, olumsuz yanıtlar verenlerin gözlerinden BDSM ilişkilerini görmeye çalışırım. Dışarıdan bakılan göz ile aslında yapılanlar bir tür insan hakları ihlali gibi geliyor. Gerçekten de herhangi bir kişiyi rızası olmadan zorla alıkoymak, herhangi bir nedenle olsa dahi işkence etmek insan haklarına karşı işlenmiş bir suçtur. İşte BDSM oyunlarını insanlık suçu olmaktan çıkaran olgu, bütün bu yapılanların bireyler tarafından önceden kabul edilmesi ve bireylerin karşılıklı rızası ile yapılmasıdır.

    Peki, bunu nasıl sağlayacağız? BDSM seanslarını düzenlemeden önce partnerlerin oturup yapacakları şeyleri önceden konuşup anlaşması (pre-session negotiation) yoluyla bu sağlanır. Bu konuyu daha sonra ayrıntılı olarak ele alacağım; ancak ön görüşme olarak türkçeye çevirebileceğimiz periyot, partnerlerin birbirini tanıması, limitlerin ve hoşlanılan uygulamaların paylaşılması, ortak paydada buluşabilindiği takdirde seansın gerçekleştirilebilir hale geldiği veya partnerlerin anlaşamamaları sebebiyle seans gerçekleştiremeyeceklerinin ortaya çıktığı dönemdir. BDSM evreninde bu anlaşma genelde el sıkışarak ve sözlü olarak iki tarafın kabulunu beyan etmesiyle (hatta eğer partnerler birbirleri ile sürekli seans düzenlemeye ve sub olan kişi partnerini sahibi olarak kabul etmeye hazırsa, collaring seremony diye bilinen sembolik bir tören bile yapılıyor) yapılır, tabii bu anlaşmaların yazılı hale getirilerek (Slave Contract) karşılıklı imzalanması şeklinde de yapıldığı görülüyor (sanırım bu herhangi bir hukuki soruna karşı önlem olarak alınıyor).

    Defaten yazmaktayım: dürüst olun, dürüstlük önemli diye. Bu anlaşma safhasında da dürüstlük son derece önemlidir. Bir çok kişi bana şu soruyu sorar: "ya anlaştığın kişi sana istemediğin bir şey yapmaya kalkarsa?". Buna verdiğim genel cevapsa şudur: "Ben kendisini engelleyemeyecek pozisyonda iken anlaştığımız konuların dışında hele ki limitlerimi aşacak bir şeye kalkışacak olursa; beni serbest bıraktıktan sonra cebinden ne kadar hastane masrafı çıkacağını önceden hesaplasın". Güvenilir olmayan partnerlerin BDSM ilişkilerinde partner bulamayacak hale geldiklerini yazmıştım. Hoş birşey değil...

    Sonuçta; BDSM ile ilgilenen partnerler, seans düzenlemeden önce yapacakları şeyler hakkında karşılıklı anlaşmaya varmaya ve bu anlaşmaya bağlı kalmaya mecburdurlar. Partnerinin rızası olmadan yapılan her türlü uygulamanın insanlık suçu/ insan haklarına aykırı olduğunu ve seansın sonunda partnerlerin birinin mutsuz, huzursuz, diğerinin de sargılar içinde kalabileceğini unutmayın. :D



   

   

24 Ağustos 2012 Cuma

BDSM MOTTOSU: SSC, İKİNCİ BÖLÜM

Play SANE:   

     Bu yazıda SSC kurallarının ikinci harfini simgeleyen "(Play, Be) Sane" konusunu işleyeceğim. Anlam olarak "akla yatkın, mantıklı" anlamına gelen "Sane" BDSM ilişkilerinde yapılan tüm uygulamaların mantıklı olması gerektiğini işaret eder.

    BDSM oyunlarının sınırı, partnerlerin hayalgüçleridir diye yazmıştım. Uygun köle veya Efendi bulduğunuz takdirde, gerçekleştiremeyeceğiniz fantaziniz yok gibidir. Tabii, limit hayalgücü olunca, hayalgücünü sınırlamak da mantığa düşüyor. Kölenizle ön görüşme yaparak limitlerini, fantazilerini öğrendiniz, buna göre seansta yapacaklarınızı planlamaya başladınız. Misal; köleniz ile POW (savaş esiri) senaryosunu deneyeceksiniz, buna fena şekilde meraklısınız, kendinize ait asker postalları, kamuflaj giysileriniz, kelepçe takımlarınız, muhtelif oyuncak ve donanımınız da var. Gerçekleştirmek istediğiniz şekilde tam bir işkence ile karışık sorgulama seansı hazırladınız ve aklınızda şu tarz birşey var. Ellerini ve ayaklarını kelepçelediğiniz, kafasına çuval geçirdiğiniz köleyi, bu sandalyeye bağlıyorsunuz. Tokatlıyor, karnını yumrukluyor, yere düşünce de tekmeliyorsunuz. Bu noktadan sonra harekete geçen hormonlarınızın da etkisiyle, coşuyorsunuz. Kölenizi filistin askısına alıp tavana doğru bağlı şekilde yükseltiyorsunuz, başlıyorsunuz kamçılamaya, daha sonra hayalarını bağlayıp bir de ağırlık asarak acının şiddetini yükselttiniz. Köleniz de acı ve aşağılanmadan hoşlanıyorsa o da kendini olayların akışına ve heyecanına bırakıyor ancak birden iki küt sesi ile köleniz çığlık atmaya başlıyor. Ne oldu ki ne güzel gidiyorduk?

    İşte mantık sınırlarını aştığınız noktada beklemediğiniz olay meydana geldi. Kölenizin iki omzu da çıktı ve siz onu filistin askısından indirene kadar da çektiği acıdan bayıldı ve sayıklıyor. Filistin askısına alacağınız kölenin ağırlığını düşündünüz mü, ekstra ağırlık asıp bir de üzerine kamçılama eklediğinizde kölenin acı ile çırpınmaya başlayacağını bu nedenle normalde dayanabileceği sürenin de kısalacağı ve bu oyunun 2 veya 3 dakika gibi kısa sürede bitirilmesi gerektiğini hesap ettiniz mi? Bunları düşünmediyseniz, sonuç kol kaslarında ve tendonlarında zarara yol açtığınız bir köle ile başbaşa kalmaktır.

    Fizyolojik sınırlamalarda geçerli olan şeyler psikolojik sınırlamalarda da geçerlidir. Oyunda waterboarding denediniz. Köleniz daha önce suda boğulma tehlikesi atlattıysa ve bu konuda fobi geliştirdiyse eyvah. Waterboarding oyununun ilk saniyelerinde safeword duymanız kaçınılmaz. Veya, kaçırma ve zorla alıkoyma fantazisi deniyorsunuz, bunu yaparken de ruhsatlı silahınızı kullanmaya karar verdiğiniz. Silahtan ödü kopan kölenin zevk almak bir yana, altına kaçırması gayet doğal.

    Bir örnek de yaşanmış bir olaydan vereyim. Yıllar önce, Yahoo Gruplarda üyesi olduğum gruba bir köle fikir danışmak üzere şöyle bir mail atmıştı: "Yirmili yaşlarda bir köleyim. Efendim bir süredir beni eğitiyor, ona hizmet edip emirlerine uymaktan da çok hoşlanıyorum. Ancak Efendim benim sadece ona ait olduğumu ve ona olan bağlılığımın sağlamlığını ispatlamam için seans sırasında hayalarımdan birini çıkartmak istiyor (medical castration). Kölesinin bunu yaparak kendisine olan bağlılığını perçinleyeceği ve onu çok mutlu edeceğini söyleyip duruyor. Köle olarak Efendimin emrine uymam gerektiğini düşünüyorum ancak hayalarımdan birini kaybetmek de istemiyorum. Ne yapmalıyım?"

    Evet, kölenin sorusuna nasıl cevap verirdiniz? Daha önce yazıştığım bir iki Türk Efendinin: Kölenin görevi emirlere itaat etmektir, Efendisi öyle istiyorsa ve bundan mutlu olacaksa kölenin kabul etmesi gerekir. O değersiz bir köle ne de olsa... diye cevap vereceğinden adım gibi eminim. Gruptaki tartışmaya açılan bu maile neredeyse tüm Efendiler tarafından gelen cevap neydi tahmin edebiliyor musunuz: "Say him to go fuck himself and stop to submit him". Mantık gereği verilen cevap kesinlikle böyle birşeyin kabul edilemeyeceği idi.

    Sonuç olarak; "Be SANE" kuralı; herkesin farklı fantazileri, hayalleri olabileceği ancak bunları gerçek hayatta denemek isteyenlerin öncelikle bu fantazileri mantık süzgeçinden geçirerek gerçektirilebilirliğini hesap etmeleri gerektiğini işaret eder. Bunu yaparsam sonucu bu olur diyemeyen bir Efendi kötü sürprizlere hazır olmalıdır. Köleler ise Efendileri ile yapacakları ön görüşme (ileride bunu açıklayacağım) sırasında düzenlenecek seansta yapılacak tüm uygulamalardan haberdar olmalı, gidişat ve uygulamalar üzerinde fikir birliğine varmalıdır.

    Herkese mantıklı ve güvenli oyunlar...

22 Ağustos 2012 Çarşamba

BDSM MOTTOSU: SSC, BİRİNCİ BÖLÜM

    Herkese tekrar merhaba. Şuana kadar BDSM'yi, bilinmesi gereken temel şeyleri, BDSM sözlüğü ve genel davranış kurallarından bahsettim. Bu yayınımda ise, BDSM ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken kuralları toparlayan ve özetleyen, kimine göre BDSM'nin altın kuralı ve mottosu olan SSC kısaltmasını anlatmaya çalışacağım. Açılımı "Safe, Sane, Consensual" olan çeşitli sitelerde veya forumlarda kişisel imza olarak bulabileceğiniz "Be Safe, Be Sane, Be Consensual" veya "Play Safe, Play Sane, Be Consensual" demek veya yazmakla ne demek isteniyor? Bu üç kuralı teker teker inceleyelim.

PLAY SAFE:

    Biliyoruz ki (veya bu blog gibi sitelerden öğreniyoruz ki) BDSM, partnerlerin akıllarına gelebilecek her türlü fantazi ve oyun tarzını içermekte. Kısaca; normal sex gibi bir ilişki tarzı değil, ki onu yaparken bile güvenlik önlemi olarak kondom kullanılıyor veya partnerler beraber hastaneye gidip seksüel ilişkilerde geçen hastalıklara sahip olmadıklarını gösterir rapor alıyorlar (hayır, Türkiye'de değil yabancı ülkelerde. daha o kadar gelişmedik...). Normal sex ilişkilerinden çok daha fazla farkı olan, içinde oyuncakların, özel ortamların ve pozisyonların bulunduğu BDSM ilişkilerinde güvenliği nasıl sağlayacağız? İşte SSC üçlemesinin ilk harfi güvenlik ve emniyeti işaret ediyor. Yani güvenli oynayın.

    Daha önce yazmıştım: Efendi olan kişi, kölesinin emniyetinden ve seanslarda yapacağı her uygulamada güvenlik önlemlerini almaktan sorumludur. Bu nedenle; seansı planlarken uygun güvenlik önlemlerini de almalıdır. Misal; köleyi iple bağlamak üzere içinde bondage geçen bir seans planlayan Efendi, kullanacağı ipin doğru çeşidini tedarik etmeye (genel amaçlı kullanım için bir parmak kalınlığında, pamuk veya ipek katkılı yarı yumuşak ipler uygundur. lütfen çamaşır ipi gibi plastik veya sentetik, kendir ve kenevir halatlar gibi sert ve kırçıllı ipler kullanmayın, unutmayın insan bağlayacaksınız, gemi değil. bu tarz ipler cildi tahriş eder ve yaralar. yukarıda bahsettiğim uygun iplerin tutuşu yumuşaktır ve bağ yapmaya uygundur. yapı marketlerde bulabilirsiniz), acil durumlarda ipi kesip köleyi serbest bırakmak üzere uygun ağızlı makas (jilet veya falçata değil, panik halinde bunları kullanırken partnerinizi yaralayabilirsiniz), yara bandı, tentürdiyot, morarmalara karşı buz vb. şeyleri ulaşılması kolay bir yerde bulundurmalıdır.

    Aynı şekilde, kullanılacak oyuncakların da güvenli olduğundan ve güvenlik açısından doğru kullanıldığından da emin olunmalı. Kırbaç gibi tek uçlu veya cat-o-nine-tail gibi çok uçlu aletler kullanan kişiler, bunları kullanırken kol uzunluğu ve aletin uzunluğunu dikkate alarak kullanmalıdır. Sonuçta; kölenin kıçını kırbaçlayacağım derken, sertçe dikkat etmeden savurduğunuz kırbaçın ucu ile kölenin hayalarında veya cinsel organında korkunç acılara sebebiyet verir, köle acı ile kıvranıp safe word u haykırırken şaşkın şaşkın bakakalırsınız ne Efendiliğiniz kalır ne de karizmanız... (ne yazık ki, tecrube ile sabit ve kırbacı ben kullanmıyordum).

    En önemlisi de, kölenin hiç bir zaman bir başına kontrolsüz şekilde bırakılmamasıdır. Seanslarda yaptğınız uygulamalar nedeniyle kölenin kendini kollayacak ve hatta bir problem çıktığında sizi uygun şekilde uyaracak, kendini kurtaracak durumu genelde olmaz. Böyle bir durumda uyarı maksatlı sesli ve ses işaretli bir güvenlik kelimesini (SAFE WORD) oyundan önce kararlaştırmanız gerekir. Kural, bu kelimeyi veya işareti duyan Efendinin derhal oyunu kesip, kölesinin problem yaşadığı alanı öğrenerek gerekli tedbiri almasıdır. Örnek verelim: seansta tek kilit sistemli kelepçe (askeri malzeme satan dükkanlarda uygun fiyata bulabilirsiniz) ile kölenizin kollarını arkadan kelepçelediniz ve sırt üstü yatırdınız. Tek kilit sistemli kelepçeler, sadece anahtar ile açılacak ve baskı ile kapanacak ve sıkışacak şekilde dizayn edilmiştir, yani köle üzerine yattığında daralmaya devam eder taa ki kölenin bileklerine dayanıp hatta kesene kadar. Bu durumda köle Safe Word kullanarak seansı durdurabilir ve Efendisini kelepçelerin tekrar ayarlanması için uyarabilir.

    Ses işaretli Safe Word ise kölenin konuşamayacağı (ağzını bantlarsanız mesela) durumlarda işaret vermesi için kullanılır. En çok kölenin eline tutuşturulan ve sıkıldığında ses çıkaran aletler kullanılıyor. Böyle bir şey yoksa elinizde, parmaklarını belirli bir düzene göre şıklatmasını planlayabilirsiniz.

    Kölenin kontrolsüz bırakılması durumunda beklenmeyen şeylerin meydana gelebileceğine örnek olarak yaşanmış bir olay anlatmak istiyorum. Bu olay, eğer yanlış hatırlamıyorsam 5 veya 6 yıl önce amerika'da yaşanmış. Köle, BDSM ile ilgili klip ve filmlerde oynayan deneyim sahibi bir köle, Efendi olarak anlaştığı kişi de çok deneyimli bir Efendi. Köle; şöyle bir fantazisini gerçekleştirmek üzere Efendi ile anlaşıyor: köle, Efendisi tarafından full body mummification (başından ayaklarına kadar streç film ve duct tape sarılarak yapılan mumyalama tarzı, açıkta yer bırakılmaz) uygulanarak bağlanıyor ve nefes alması için bir boru kullanılıyor. Bu halde iken bir dolaba ayakta kalacak şekilde kilitleniyor. Okuduğuma göre, her türlü güvenlik önlemi alınıyor fakat en önemlisi atlanıyor: Efendi köleyi bu hale getirdikten sonra, seans boyunca onu sık sık kontrol etmesi gerekirken üç saatliğine balığa çıkıyor. Eve gelip köleyi maalesef boğulmuş halde buluyor ve sonuçta kasti adam öldürmekten mühebbet hapis ile cezalandırılıyor. Boğulmanın, kölenin yorulması sonucu pozisyon değiştirmeye çalışırken borunun bir şekilde nefes alamayacağı bir duruma gelmesi sonucu gerçekleştiği yazılmıştı...

    Sonuç olarak her zaman, her türlü güvenlik önlemini almayı ve her şeyin olabileceği göz önünde bulundurmayı unutmayın. İleriki yayınlarımda BDSM oyun tarzlarını daha ayrıntılı anlatmaya çalışacağım ve bunu yaparken gerekli güvenlik önlemlerinden de bahsedeceğim.

    Herkese güvenli seanslar...

15 Ağustos 2012 Çarşamba

UYGUN OYUN PARTNERİ ARAMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE

    Ülkemizde ulaşılabilen gay nüfusu oldukça azken, bir de BDSM ile ilgilenen gay bulmak samanlıkta iğne aramaktan beter, hele bu işi kuralları ve edindiği deneyimlerle harmanlayarak yapan usta kişileri bulmak neredeyse imkansız. Bu konu ile ilgilenen kişiler maalesef bilgi kaynakları internette buldukları porno klipler, görsel şovlar olunca ve burada gördüklerinden etkilenip (orada oynayanların bu işte usta olmaları ve yaptıkları işi şov amaçlı abarttıklarını göz ardı edip) izleyerek öğrendikleri oyunları seanslarda uygulamaya kalkıştıklarından; zevk vermek yerine tehlike saçar hale geliyorlar. Kusura bakmasınlar ama sex shoplardan aldıkları çok uçlu kırbacı küfrederken gelişigüzel sallayarak Efendi olunmuyor...

   Her neyse konuyu tekrar toparlamam gerekirse, bu yazımda BDSM seansları için kendinize uygun partner aramadan önce yapılacak (yapılması gereken) şeylerden bahsetmek istiyorum, buyrun:

KÖLELER:

    Öncelikle kendinizi tanıyın. Ne demek bu diye sorarsanız, ne tür şeylerden hoşlandığınızı tespit edin, limitlerinizi tespit edin, kısaca BDSM KARAKTERİNİZİ tespit edin.

    Bu tarz ilişkiler ile ilgilenen köle karakterli kişiler ile yaptığım yazışmalarda en zorlandığım konu maalesef bu, kendilerini bilmiyorlar.

- Nelerden hoşlanırsın?
* bilmem ki, acı çekmekten biraz ama fazla değil, belki bağlanmaktan ama korkabilirim. şunu yapabilirim belki ama biraz korkuyorum...

çok tanıdık değil mi? Tamam biliyorum, hepimizin fantazileri var. En azından bu fantazileri gerçekleştirmek için "şunun, şunun ve şunun hakkında fantazilerim var" bile diyemiyoruz. Köle arkadaşlara buradan seslenmek istiyorum: En azından fantazilerinizden bahsetmeye utanmayın. Porno film izlerken sizi ne daha fazla etkiliyor: kölesini bağlayıp aciz duruma getiren Efendi mi? bağlanmaktan hoşlanıyorsunuz demektir, Efendisinin ayağını yalayan kölenin yerinde olmak mı istiyorsunuz? ayak fetişiniz var demektir vs.vs.
İlk göreviniz bu: Hoşlandığınız oyun tarzlarını, fetişlerinizi belirlemek...

    Limitlerinizi belirlemek ise biraz daha zor. Limit ile ilgili yazdığım bölüme göz atarsanız, hard limit konusunda; eğer bir hastalığınız varsa, utandığınız bir durum varsa (herkesin ortasında seans yapmak gibi), inancınızın yasakladığı bir durum varsa bunları hard limit olarak belirleyebilirsiniz. Diğer limitleriniz ise oynadığınız seanslarda ortaya çıkacaktır, bunun için biraz deneyim gerekiyor.

    Bilgi sahibi olun. BDSM seanslarında partnerleri tehlikeye atacakların başında BİLGİSİZLİK gelir. Köleler için, oynamak istediğiniz oyun tarzlarında neler oluyor bunu önce kendiniz deneyimleyin; misal hotwax istiyorsanız, bir mum alıp üzerinizde deneyin (en azından ilk olarak başkasının elinde iken ve bunu engelleyemeyecek durumda olmaktan iyidir). Ne kadar acı çekiyorum, bu beni nasıl etkiliyor sorularına önce kendiniz cevap arayın. Okuyun; Türkçe kaynak bulmak biraz zor, ingilizce kaynaklardan bilgi edinmeye çalışın, o da olmadı bir bilene danışın. 9 sene önce bu tarz ilişkilere başlamadan önce ve sonrası da dahil olmak üzere amerikalı bir masterla 3 yıl boyunca sohbet etmiştim. Kendisi ile hiç karşılaşmadım ancak benim için hem bilgi kaynağı hem de dost olmuştu...

    Son olarak (en önemli husus, aynı şey Efendiler için de geçerli) her konuda dürüst olun. Gerek kendiniz hakkında, gerek düşünceleriniz, fantazileriniz hakkında her zaman gerçeği konuşun. Ne yazık ki, bazı köleler buldukları Efendilerden seans kopartabilmek için haklarında sorulan her soruya olumlu yanıt veriyor. Peki ilk seansta ne oluyor: hayalkırıklığı ve öfke... BDSM ilişkileri; aşka, yakışıklı partnerlere duyulan hayranlığa, partnerlerin yer ve seanslarda kullanacakları oyuncakların sayısına bağlı değildir, neye bağlıdır, temelini nereden alır biliyor musunuz? GÜVENİLİR olmaya, ne güvenemeyen/ güven vermeyen köle, bir başkasına boyun eğebilir, ne de güvenilir olmayan Efendi kendisine boyun eğecek bir köle...

EFENDİLER:

    Aslına bakarsanız, yukarıda köleler için yazdığım şeylerin bir çoğu Efendiler için de geçerli. Bir Efendi olarak partnerinize neler yapmayı seversiniz? Bağlamayı mı, ayağınızı yalatmayı mı, tasma takıp köpek gibi gezdirmeyi mi, bunların hepsini mi? Denemek istediğiniz hangi oyun tarzları var? Porno izlerken Efendi rolündeki kişinin yaptıklarından hangisi sizi daha fazla etkiliyor? Fetişleriniz neler? Bunları bilmeniz gerekiyor, çünkü arayışınızı bu kıstaslara göre yapacaksınız. Ayrıca fantazilerinizin yani yapmak istediğiniz şeylerin mantıklı olması da gerek (bu konuda SSC tanımını yapacağım bölümde ayrıntılı bilgi bulacaksınız).Bulmanız gereken herhangi bir köle değil, size uygun sizin yapacaklarınızı kabul edecek ve fantazilerinde yaşayan bir köle...

    Her konuda BİLGİ SAHİBİ olun. Düzenleyeceğiniz seanslarda uygulayacağınız her oyun tarzının kurallarını iyi belleyin. Bondage seansı düzenleyecekseniz, ne tür ip kullanmalı (pamuk, ipek veya bu malzeme katkılı yumuşak veya orta sert ipler), partnerinizi ne kadar süre bağlı tutabilirsiniz (bağladığınız uzuvlarda kan akışının engellenmesinden dolayı soğuma, sararma olana kadar; genel olarak 20-25 dk.da bir ya köleler çözülerek dinlendirilir veya bağlama pozisyonu değiştirilir). Hotwax yapacaksanız ne tarz mum kullanmalısınız, kalın ve renkli mum kullanırsam ne olur (ergime ısısı yüksek olacağından ve kalın mumlarda erimiş mum ateşe daha fazla maruz kalacağından kölenizi bir güzel haşlarsınız). Bu tarz bilgilere aynı şekilde araştırma yaparak ve okuyarak ulaşabilirsiniz. Bu tarz oyunlarda yapacaklarınızı önce kendi üzerinizde deneyin: bir yerde okumuştum, en iyi masterlar genelde daha önce kölelik yapmış kişilerden çıkarmış. Neden diye sorarsanız edindiği deneyim ve uygulayacağı acı oyunlarında kölesinin neler yaşayacağını, hissedeceğini bilmelerinden dolayı... Şunu da unutmayın; seans esnasında kölenizin başına gelecek herşeyden SİZ sorumlusunuz.

    Güvenilir ve saygılı olun. Köleyi elde etmek için boş vaatlerde bulunmayın. Yapamayacağınız, bilmediğiniz  şeyler konusunda dürüst olun. Kısaca karşınızdaki kişiye GÜVEN VERİN ve bu güveni SUİSTİMAL ETMEYİN. Yukarıda yazdığım gibi, güvenilir olmayan Efendi yanlızlığa mahkum olur.

    Peki Efendinin saygılı olması ne demek? Köle de olsa karşınızdakinin İNSAN olduğunu unutmayın, yaptığınız herşeyin rol icabı olduğunu ve 7/24 sizin Efendi olmanızın beklenmeyeceği gerçeğine kendinizi alıştırın. Bir kölenin ilk görevinin size zevk vermek olduğunu bildiğiniz ve beklediğiniz gibi, sizin de Efendi olarak yaptıklarınız ve davranışlarınızla kölenize zevk de vermeniz gerektiğini bilin. Normal ilişkilerde olduğu gibi BDSM ilişkilerinde de amaç her iki tarafın da zevk almasıdır. İyi bir Efendi acı vermeyi, domine etmeyi bildiği kadar, zevk vermeyi de bilmek zorundadır. Kısaca bencil olmayın. Ve kölenin limitlerini, sınırlamalarını kabullenin ve saygı duyun. "Sen de kölemisin, köle dediğinin limiti olmaz. Efendisi ne yaparsa kabul eder ve izin verir.", " Kölenin görevi Efendisinin tüm yapacaklarına sorgusuz sualsiz itaat etmektir, köle dediğin itiraz edemez" lafları BDSM'nin ruhuna aykırıdır. Daha önce yazdığım gibi; limitlerini kabul edemiyorsanız, bulduğunuz kişi size uygun değildir.

ÖZETLE; her köle her Efendiye uygun değildir (öyle olsaydı, bu kadar kişi arayışta olmazdı). Köle de, Efendi de kendisini ne kadar iyi ifade edebilir, ne kadar iyi tanıtabilirse kendilerine uygun bir partner bulmaları o kadar kolay olur. Güvenilir ve saygılı olmak her iki partner için de artı puandır ve arayışlarını kolaylaştırır. Kısaca altın kurallar:

- KENDİNİZİ TANIYIN
- BİLGİ SAHİBİ OLUN
- GÜVENİLİR VE SAYGILI OLUN

Herkese iyi oyunlar ve uygun partnerler diliyorum...
    

  

11 Ağustos 2012 Cumartesi

BDSM TERİMLER SÖZLÜĞÜ

     Genel tanımlamalardan sonra genel olarak bilinen ve kullanılan kısaltma, oyun tarzlarının kısa açıklamasını vermeye çalışacağım. Özellikle BDSM jargonunda geçen kısaltmalar ingilizce olup, yeni tanıştığınız kişinin kendini size açıklamasında ve sizin kendinizi kısaca ifade edebileceğiniz terimlerdir. Çoğu site profillerinde gördüğünüz kısaltmaları da burada bulabilirsiniz.

Abrasion: aşınma, kazımak. BDSM seanslarında partnerin vücudunu tırnak, deri, sert cisimler, fırçalar, bıçak uçları, çivi vb. aletlerle kazımak.

Abuse, abusing: istismar etmek, kötüye kullanmak, taciz. kölenin zorla kullanılması, köle ile oynamak.

Age Play: partnerlerin normal yaşlarından daha genç veya daha yaşlı gibi rol yaptığı oyunlar. misal kölenin aşağılanmak maksadıyla bebek önlüğü, bebek bezi, emzik giydirilmesi.

Anal Play: ayrıca anal penetration, anal sex olarak da bilinir, kölenin çeşitli oyuncaklar, buz, jop, cinsel organ, yumruk, el ile anüsten uyarılması. kölenin anüsünün dil ile uyarılmasına ayrıca rimming deniyor.

Asphyxiation: asphyxia, breath control, choking olarak da bilinir. kölenin çeşitli yollarla nefes alışını kısıtlamak veya tamamen engellemek. poşet, gaz maskeleri, latex eldivenler, yüzme başlıkları, ip, zincir, su (waterboarding), el ile ağzın ve burnun kapatılması veya direkt el ile boğazın sıkılması kullanılarak yapılır. genel amaç korkutma, bayıltma veya orgazm hissi (havasızlıktan boğulmaya yakın orgazm sırasında duyulan bir his oluşuyormuş, hatta orgazm olanlar da varmış). OLDUKÇA TEHLİKELİ ve ÖLÜMCÜL olabilir, tek başınıza veya oyuna acil müdahale edebilecek üçüncü şahıs olmadan denemeyin...

Ball streching: cinsel organ eziyeti (cbt) oyunlarının bir dalıdır. kölenin hayalarını ip ile bağlayıp çekmek, sarkık ve gergin duracak şekilde ağırlık asmak veya bir yere sabitlemeyi içerir.

Biting: ısırmak, genel olarak kölenin hassas bölgelerini (göğüs uçları, kulak memesi, boyun, cinsel organ, kıç) ısırmak suretiyle acı ile uyarmaktır. kanatacak/ koparacak kadar ısırmadan yapılması gerek...

Blood Games:kan oyunları, kesici delici aletler, aşırı kırbaçlama, aşırı caning, misina benzeri iplikler, iğneler, yumruklama vb. yöntemler kullanılarak kölenin kanamasının sağlanmasına verilen genel ad. Sterilize ortam ve aletler kullanılması ve dikkatli uygulanması gerekir. TEHLİKELİDİR.

Breath control: asphyxiation bölümüne bakınız

Branding:  işaretleme, damgalama. özellikle kalıcı veya yarı kalıcı şekilde sıcak cisimler ile kölenin vücudunu dağlayarak işaretleme. TEHLİKELİ ve AŞIRI ACI VERİCİ

Bondage: tie-up, immobilization, shibari/ kinbaku (japon ip ile bağlama sanatı), roping, knotting, restraining vb. şekilde de belirtilir. kölenin hareketlerini çeşitli yöntem ve aletlerle kıstlamak veya tamamen engellemek için yapılan işlemlere verilen addır. kullanılan malzemeye göre de isimler alabilir: rope bondage (ip, halat), metal bondage (zincir, metal kelepçe), taping/ ductaping (kutu bandı, McGyver dizisini izleyen var mıydı?)

Bruising: bereleme, morartma. el, çeşitli oyuncaklar ile partnerin vücudunu berelemek veya morartmak. kalıcı veya uzun süre boyunca geçmeyen izler bırakabilen oyunlardır.

Caning: bambu veya ince ve esnek dallardan yapılan sopalar ile dövmek. bizde kızılcık sopası kullanılıyor değil mi? aşırı derecede acı vericidir ve uygulanan kuvvet dikkatli ayarlanmazsa tende yarılma, yırtılma ve kanama yapar. genellikle kıç, sırt ve ayak tabanları üzerinde uygulanır. diğer bölgelerde sert uygulamalar tehlikelidir.

Chastity: forced chastity. çeşitli aletler kullanılarak (chastity belt/ bekaret kemeri, kuki, cock cage) veya kilitlenebilen giysiler ile kölenin cinsel organını uyarmasını/ dokunmasını engellemek. orgazm control seanslarının alt grubudur. chastity oyunlarında efendi (keyholder, key keeper) kölenin yukarıda saydığım aletleri kölesine giydirerek kilitler ve boşalmasını engelleyerek kendi kontrolüne alır, kontrolünü sağlamlaştırır.

Choking: boğma, asphyxiation bölümüne bakınız.

Chores: Domestic service, housework. Efendinin kölesine çıplak, hizmetçi kıyafetli, hareketlerini kısıtlayacak şekilde bağlanmış halde ev işleri yaptırması. role play alt dallarındandır.

Clothpin: clothpegs, pegs. bildiğimiz mandal. göğüs uçları, cinsel organ, ten üzerinde kullanılır. ilk başta çimdiklenme gibi bir his yaşatır. mandalın takıldığı bölgedeki kan akışı kesildikten sonra acı hissi azalır. takılan mandallar oynatılarak bölgede sızlama hissi uyandırılır. mandalların çıkması esnasında acı duyulur. özellikle gögüs uçları bu duruma hassastır. ne kadar uzun süre mandal takılı kalırsa çıkartılma anı ve sonrasında duyulan acı hissi o kadar şiddetli olur.

CBT: cock and balls torture. crotch torture olarak da bilinir. erkeklerde cinsel organ ve hayalara acı çektirme amaçlı yapılan tüm yöntemlerin genel adıdır.

Collar, collaring, collaring ceremony: tasma, tasmalama, tasmalama seremonisi. köleye tasma takılması. BDSM literatüründe tasmala aynı zamanda sahip olma anlamındadır yani tasmalı köle sahiplenilmiştir. Diğer efendilerin o köleyi izinsiz kullanması, kölenin izinsiz diğer efendilerin hakimiyetine girmesi yasaktır. genelde sahipli köleler kendilerini collarred olarak belirtir. Kölenin, Efendisi tarafından kabul edilmesi anlamında yapılan seremoniye collaring ceremony deniyor. Ayrıca dog play (kölenin köpek rolü yaptığı seans) seanslarında köleyi kontrol etmek için tasma kullanılır (collar and leash)

Cutting: kölenin derisini kesici aletler ile kesme, yaralama (Barda isimli türk filmindeki en fazla tepki çeken bölümü hatırlayın). Blood game (kan oyunları) alt dallarındandır. Steril ortamda yapılması gerekir. herhangi bir damarın kesilmesi veya kanın durdurulamayacak şekilde derin kesikler atılması TEHLİKE doğurur.

De-humanisation: insanlıktan çıkarma. kölenin çeşitli hayvan rolüne (dog play- köpek rolü, pony play-poni rolü, pig play-domuz rolü) veya cansız nesne olarak (human furniture-insan mobilya) kullanılması yöntemlerinin genel adıdır.

Dilation: genişletme, kölenin anüsünün ve/veya cinsel organ ağzının çeşitli aletler ile genişletilmesi. Medical play alt dalıdır. steril aletler kullanılması ve aşırıya kaçılmaması gerekir. dikkatli uygulanmadığında TEHLİKELİDİR.

Dirty, dirty games: pislik oyunları. ws, scat, mud (çamur içinde oynama), grunge, ooze (balçıklı, yapışkan maddeler ile kaplanma) oyunlarını içerir.

Diapers: çocuk bezi. age play, abusing, aşağılama seanslarında köleye bağlanan bezdir. ayrıca üre ve meniyi tutmak için kullanılır.

Dog play: dog training, K-9 training. köleye tasma, köpek şekilli maske vb eşyalar giydirilerek köpek rolü yaptırılması. kimi seanslarda konuşması yasaklanır ve dört ayak üzerinde gezdirilir.

Edge, Edging, Edge play: iki anlamda kullanılır, ilki orgasm control oyunlarında kölenin orgazma ulaşmadan uyarılması, orgazm öncesi uyarmayı keserek sürekli orgazm beklentisi içerisinde tutmak için kullanılır. Diğeri ise gun play (silah oyunları), knife play (bıçak oyunları) vb.  yöntemler ile kölede korku ve endişe uyandıran psikolojik oyunların genel adıdır.

Electro, Electroshock: elektrik oyunları. daha çok sağlık sektöründe kullanılan ve felçli hastaların duyu seviyesini ölçen aletlerin kullanılması ile ortaya çıkmıştır. Kullanılan aletler: TENS, violet wand, E-stim cihazları, bunlara bağlanarak elektrik akımını iletmek üzere metal alaşımlardan imal edilen dildo, sounding (sondalar), pedler, metal kıskaçlar ve tıbbi pensler. Elektrik akımının sabit (ve düşük) tutularak voltaj değerleri ile oynanması sonucu acı, zevk (e-stim aletleri orgazma ulaştırır), gıdıklama gibi hisler uyandırır. Ayrıca shock collar (şok tasması) gibi aletler ile kölelerin kontrolü de bu oyun tarzı içindedir.

Enema: lavman, ılık su ve anal borular, catheter kullanılarak kölenin bağırsaklarının ve üre torbasının temizlenmesi. genellikle anal oyunlar öncesi uygulanır. medical play alt dallarından biridir. soğuk su, aşırı miktarda su kullanılması sonucu uygulanan kişilerde sancıya neden olur.

Exhibitionism: teşhircilik, teşhir etme. public play, internet ortamı, klüp ortamlarda, bir grup insanın içerisinde çıplaklık veya yapılan hareketlerle dikkati üzerine çekme.

FF: fisting veya fist fucking olarak bilinir. partnerin anüsüne el, yumruk veya kol sokulması. Dikkatli uygulanmazsa anüs çeperinde ve bağırsaklarda yırtılma oluşturabildiğinden TEHLİKELİDİR:

Flog, flogging: cat-o-nine tail tarzı birden fazla ucu bulunan kırbaçlar ile kırbaçlama. Kıç ve sırt bölgesinde, göğüs bölgesinde (torso flogging) ve dikkatli kullanılarak cinsel organlar üzerinde kullanılabilir.

Force: zorlama, kölenin üzerinde zorla yapılan, uygulatılan şeylerin tümüne denir. genellikle yapılan işlemle beraber anılır. Forced-feminisation (zorla kadın rolü yaptırma), Forced-cumming (-ejacuation, kölenin zorla orgazma ulaştırılması, zorlamaya ne gerek var diyenlere birden fazla orgazmın üstüste yaşatılması diyor, susuyorum), forced-feeding (zorla yemek yedirme, özellikle footstomp sonrası ayakkabı altına yapışan yiyeceklerin yedirilmesi), forced-exhibition (zorla teşhir), forced-exercise (zorla fiziksel egzersiz yaptırılması), forced-nudity (zorunlu çıplaklık), Forced-smoking (zorla sigara içtirilmesi, sigara, püro dumanı solutulması), forced-licking (ayak, ayakkabı, bot, yerdeki pislik, üre, meninin zorla yalatılması) vs. D/s (baskı altına alma, kontrol altına alma), humiliation (aşağılama) oyunlarında sıkça kullanılır.

Gag, gagging, gag play: kölenin çeşitli yöntemler ve aletler kullanarak konuşmasının kısıtlanması veya engellenmesi. Kullanılan yöntemler: dudakların kapatılması (el, duct tape, deri tıkaçlar, çene ve ağzı kontrol eden çeşitli yüz maskeleri), ağzın içerisine tıkma (çorap, iç çamaşırı, eşarp vb. buna ağzın içerisine sabit veya şişirilebilen cinsel organ takılmış tıkaçlar da dahil), cleaving (dudakların kapanmasının engellenmesi) (ip, dişçi ayracı, bandana ile). bu arada el ile ağzın kapatılmasına handgag, hom (hand on mouth), eldiven giyilmiş el ile kapatılmasına da gom (glove on mouth) deniyor.

Hand job: el ile orgazma ulaştırma. kölenin edging, cum/ orgazm control, abusing seanslarında el ile orgazma ulaştırılması.

Hot wax: waxing olarak da bilinir. kölenin vücuduna sıcak mum damlatmak. Ülkemizde bulunmayan özel olarak imal edilmiş mumlar kullanılır. biz de evde kullandığımız klasik beyaz mumu kullanıyoruz. Kural olarak kalın mumlar, renkli ve kokulu mumlar, parafin içeren veya balmumundan imal edilen mumlar kullanılmaz. Bu tür mumların erime derecesinin yüksek olması nedeniyle kölenin derisinde yanık ve su toplamasına neden olur.

Humiliation: aşağılama. kölenin kendinden veya başkaları karşısında utanç duymasını sağlayacak her türlü yöntemin genel adıdır. D/s seanslarında kölenin seviyesini hatırlatmak, köleyi baskı altına almak için kullanılır. Çeşitli oyun tarzları ile beraber de kullanılabilir.

Hypno, hypnotism: kölenin transa sokularak kullanılması.

Ice play: buz oyunları. koltuk altları, kasıklar, göğüs uçları, cinsel bölgelere buz uygulayarak hissizlik ve acı hissi uyandırılması. hot wax ile beraber kullanılmasına hot and cold play deniyor.

Interrogation: sorgulama. kölede baskı ve kafa karışıklığı yaratan, içinde aşağılama ve acı çekme yöntemleri kullanarak kölenin sorgulanması. genel olarak polis rol oyunlarında, pow (savaş esiri) ve uniform  seanslarında kullanılır.

Kidnapping: kaçırılma fantazisi. kölenin herhangi bir yerden zorla alınarak kaçırılması, zorla alıkonması oyunlarına deniyor. oyunda roller: kidnapee (kaçırılan) ve kidnapper (kaçıran).

Medical play: hasta-doktor rol oyunlarına olduğu kadar, blood games, needle play, cutting, enema gibi sıhhi aletler kullanılan oyunlara verilen genel addır. Efendi doktor veya dişçi giysileri ve aletleri kullanarak oyunu oynar. psikolojik ve acı oyunları içerir.

Mummification: mumyalama. kölenin vücudunun duct tape, streç film, sargı vb. şeylerle sıkıca sarılması ile yapılır. hareketsiz bırakma yöntemlerinin uç noktasıdır. kölenin vücudunun tamamının hareket etmesi engellenebilir.

Needle play: iğne oyunları. medical play alt dalıdır. Kölenin vücuduna steril iğne geçirmek şeklinde uygulanır. steril ortamda, sterilize kurallarına göre oynamak gerekir. Aşırı acı ve kan içerir. İltihaplanma ve mikrop kapma tehlikesi her zaman mevcuttur.

Orgasm control: orgazm kontrolü. kölenin orgazma zorlanması (forced cumming) veya orgazma ulaşmasının engellenmesi (cum denial) yöntemlerinin kullanıldığı oyun türü. genellikle köleye psikolojik baskı (orgazma ulaşması halinde cezalandırma) veya acı çektirme (orgazma ulaştığında cezalandırmak için dövmek, elektrik vermek vs.) ile tehdit edilerek kölenin orgazma ulaşmamak için mücadele etmesi sağlanır.

Pony play: pony riding olarak da bilinir. kölenin at rolü yapması ve Efendisi tarafından at gibi kullanılması.

Punching: yumruklama, kölenin genellikle karnına el, boks eldiveni ile yumruk atılması.

Rack: gerdirme masası, kölenin yatırılarak el ve ayaklarından çekilmek suretiyle gerdirilmesidir. Bu şekilde hareketsiz bırakılan kölenin üzerinde çeşitli acı oyunları (flogging, whipping, hotwax, electro...) uygulanabilir.

Rim, rimming: anal girişin yalanması, ayrıca anal deliğin dil ile uyarılması ve dil sokma uygulamalarını da içerir.

Scat, scat play: kısaca insan dışkısı ile yapılan seanslara deniyor. pig play, toilet play seanslarında kullanılır. (daha fazlasını yazmayı istemiyorum, kusura bakmayın)

Sensory Deprivation: duyuların kapatılması, hissizleştirme. kölenin görme (blindfold vb. aletler ile gözlerini bağlama), duyma (kulaklıklar), koklama (tam yüz maskeleri), tatma ve konuşma (gags), dokunma (ellere giydirilen parmaksız eldivenler, mittens) duyularının köreltilmesi şeklinde yapılır. Daha ileri uygulamalarında köle aynı zamanda bağlanarak hareket yeteneğinden mahrum edilir. Kulaklıklardan verilen sabit dalga boyuna sahip kısık ses (white noise) ile kölenin tabiri caizse dünya ile ilişiği kesilir. bunu deneyen kişiler bir süre sonra kütlesini kaybederek, havada yüzüyormuş (subspace durumu) gibi bir hisse kapıldığını söylerler (bu durumdaki kişilerin dikkatini dağıtacak bir etki ile -misal dürtmek- dünyaya geri düşmesi sağlanıyor sanırım :D )

Spanking: şaplak atma. kölenin el veya düz yüzeyi olan herhangi bir alet ile (fırça tersi, terlik, deriden veya tahtadan yapılan şaplaklar) kıçına vurulması. face slapping (tokat atma), chest slapping (göğüslerin tokatlanması), belly spanking (karına şaplak atılması), cock slapping (cinsel organa atılan şaplak) vb. oyunlar bu gruba girer.

Stomping: ezmek. kölenin çıplak ayak veya spor ayakkabı, bot, çizme, krampon giyilerek üzerine basılması ve zıplanmasını içerir. çok dikkatli yapılması ve ağırlığın ayaklara dikkatli dağıtılması gerekir. kırıklara (ve bir iki yerde rastgelip okuduğuma göre sivri/ çivi topuklu ayakkabı giyerek mistresslik yapmaya çalışan bilinçsiz kadınlarca kölenin vücudunun delinmesine) sebebiyet verdiğinden TEHLİKELİDİR. Ayrıca food stomping (yiyecek ezme), animal stomping (küçük hayvanların ezilmesi, bu arkadaşların psikolojik durumlarını analiz edemiyorum) gibi çeşitleri de vardır.

Teasing: kölenin cinsel haz alması için yapılan uygulamalara deniyor. orgasm control, humiliation, D/s oyunlarında kullanılır.

Tickling, tickle play: gıdıklama. kölenin bağlanarak el, tüy, titreşim cihazları, electro cihazlar kullanılarak gıdıklanması. Doğrusu eziyet türü olarak da, ön sevişme öncesi yapılması durumunda da zevkli bir uygulama. genç bir kölenin kahkahalarını ve durmam için yalvarmasını duymak her zaman hoşuma gitmiştir.

TT: tit torture. göğüs ucuna acı çektirme maksatlı uygulanan yöntemlerin genel adıdır.

Urethral play: cathetherization. kateter kullanılarak kölenin cinsel organının ucundan sidik torbasına kadar steril bir elastik borunun sokulması. medical play, watersports oyunlarında kullanılıyor. idrar kanalının yırtılması, iltihaplanması, kanamaya yol açabileceğinden TEHLİKELİDİR.

Watersports: ayrıca ws, golden shower, piss, pissing olarak da adlandırılır. Kısaca ürenin kullanıldığı oyunlardır. Aşağılamak maksatlı kölenin üzerine işenmesi, köleye içirilmesi gibi uygulamaları var. (meraklısı, meraklısına gitsin, benden uzak dursun lütfen)

Whip: kırbaç, kırbaçlama.

Worship: tapınma, hayran olma. Genel olarak her iki partnerin de fetişlerini anlatan terimdir. hayran olunan eşya adı ile birlikte anılır: foot worship (ayak hayranlığı), armpit worship (koltuk altı hayranlığı), boot worship (bot-çizme hayranlığı), cock worship (cinsel alet hayranlığı), body worship (vücut hayranlığı) vs. Kölenin belirlediği hayranlık için o cismi yalaması, öpmesi, koklaması ve bunları yaparken zevk duyması beklenir. Efendiler, sahip olduğkları fetişler için hayranlık duyulmasını beklerler: (botlarıma tapınılmasını isterim gibi)

Umduğumdan uzun sürdü bunu hazırlamak. gay BDSM oyuncuları ve kadın efendiler tarafından rahatlıkla kullanılabilecek bir sözlüğün çevirisini yapıp yayımlamayı ne zamandır planlıyordum. Kadın köleler üzerinde yapılan oyunlar hakkında bilgi sahibi olmadığımdan (breast play gibi) burada o terimlere yer veremedim.

Herkese iyi seanslar...

NOT: http://www.differentequals.com/glossary.html sitesinden çeviri yapmak ve deneyimlediğim oyunlarda tarafımdan eklentiler yapılarak hazırlanmıştır.











8 Ağustos 2012 Çarşamba

BDSM ve FETİŞİZM

    Farklı ancak birbirinden neredeyse ayrılamayan kelime ikilisi ile karşınızdayım. Daha önceki yayınlarımda BDSM ilişkilerini tiyarto oyununa benzetmiştim. İşte, bu oyunun senaryo konularından bazılarını ve kostümlerini fetişizm oluşturuyor. Peki nedir fetişizm?

    Kelime kökeni fetişten gelmekte, fetiş "tapılan, hayranlık ve heyecan oluşturan her türlü canlı ve cansız varlık"a verilen genel addır. Cinsellikte ise görüntüsü, kokusu, dokunuşu, hissi, tadı ile cinsel istek ve şehvet uyandıran her türlü şeye fetiş deniyor. Fetişizm kelime olarak masum görünse de aslında psikolojik bir rahatsızlıktık ve oldukça tehlikelidir.

    Çoğunlukla abartılmadığı sürece BDSM ilişkilerine renk, heyecan katan bu olgu; kişi kendini fetişi olarak belirlediği nesneye kaptırdıkça, o kişi için tehlike çanları çalmaya başlar. Bunun nedeni ise tam bir fetişistin, fetişi olduğu objeyi görmeden uyarılamamasıdır. Misalen; yüksek topuklu ayakkabı fetişisti olan erkek, eğer yatak arkadaşı ilişki sırasında topuklu ayakkabı giymezse, ereksiyon bile olamaz. Bununla ilgili gazetelere çıkan bir iki haber okuduğumu hatırlıyorum: "Kocam yatakta illa topuklu ayakkabı giymemi isterdi. İlk zamanlarımızda alışveriş yaparken en çok zamanı ayakkabıcıda harcar ve mutlaka bana bir çift almadan eve dönmezdik...." Tabii ki en sonunda kadın eşinin sapıklıklarından bıkar ve boşanırlar. Trajikomik bir hikaye, tahminen adam karısından ayrıldıktan sonra ona aldığı ayakkabılar ile mutlu mesut yaşamaya devam etmiştir...

    Peki insanlar neleri fetiş olarak kabul ediyor? Neredeyse herşeyi; ayaklar, ayakkabılar, spor ayakkabıları, bot ve çizmeler, tüm parlak giysiler, deri giysiler, motorsiklet kıyafetleri, lateks giysiler, neopren (dalış giysileri gibi) giysiler, spor şortlar, spor çorapları, muhtelif uniformalar (polis, swat, pilot -özellikle pilot mont olarak bildiğimiz bomber ceketler- asker, itfaiyeci, futbolcu vb.), eldivenler, maskeler, zincir ve benzeri metal aksesuarlar (tabii ki kelepçeler başta) vs.vs. Bunlar genel olarak en çok görülen fetişizm türleri. Tabii hiç rastlanmadık fetişlere sahip insanlar ile de karşılaştım, bir keresinde jöleli saçlardan fetiş derecesinde hoşlanan biri ile oynamıştım. 1,5 saat boyunca saçlarımın neredeyse almadığı şekil kalmamıştı, doğrusu değişik bir deneyimdi. Yıllar önce yazıştığım ve en sonunda aradığını bulmak için Fransa'ya yerleşen bir dostum vardı. Onun da takıntısı spor motorlardı. Giysileri ile beraber seans yapmayı, üzerinden motorsiklet ile geçilmesini, motorsikletin her yerini yalamayı hayal ederdi. Fransa'da aradığını bulduğunu biliyorum çünkü bir iki sitede o tarz seanslarda çekilen fotoğraflarına rastladım.

      Ülkemizde ise fetiş deyince ilk akla gelen açık ara farkla AYAK fetişizmi, ipek takım elbise çorapları, takım elbiseler, takım elbise altına giyilen parlak ayakkabılar, parlak kılsız ve atletik vücutlar, genel fetişizm nesnelerimizin başında yer alıyor. Ben ise siyah deri giysiler, eldivenler, bot ve çizmelerden yanayım.

    Fetiş objeleri genel olarak BDSM ilişkilerinde baskın tarafın (dominant) baskınlığını artırmada ve her iki partnerinde tabiri caizse havaya girmesinde kullanılıyor. Örnek olarak siyah renk, asaletin ve gücün simgesi olarak kabul edilir. Bu nedenle fetiş giysi satan dükkanlarda en çok karşılaşacağınız renk siyahtır. Özellikle kanun uygulayıcıların ve yöneticilerin siyah giymelerine dikkatinizi çekerim.

    Sonuç olarak, fetiş sahibi olmak BDSM ilişkilerinden daha fazla zevk almanızı ve rolünüzü daha iyi oynamanıza yardımcı olacaktır. Ancak; tam bir fetişist olmamaya dikkat etmeli, gerektiği zamanlarda dikkatimizi ve ilgimizi başka alanlara kaydırmayı unutmamalıyız. Partneriniz ile oynarken en çok öpüp, kokladığınız, yaladığınız, üzerinizde hissetmek istediğiniz tek yeri ayakları ise, diğer hiçbir yeri sizi alakadar etmiyorsa size psikiyatr yolu görünmüş demektir. En iyisi hiçbir şeyi abartmadan tadında zevk almak ve bırakmaktır. İyi oyunlar...

6 Ağustos 2012 Pazartesi

LIMIT NEDIR?

    İşte Türkiye'deki Efendilerin hiç sevmediği kelime hatta limiti olan köle olmaz deyişi neredeyse herkesin ağzında. Peki nedir bu limit/ sınır? BDSM evreni uçsuz bucaksızdır, başlangıcı ve sonu belli değildir. BDSM'yi sadece hayalgücü ile sınırlandırabilirsiniz. Aklınızdaki fantaziyi gerçekleştirmek isteyen bir partner buldunuzmu gerçekleştirirsiniz.

    Böylesine dev bir evrende, neredeyse hiç bir hakkı bulunmayan köleler kendilerini nasıl savunabilirler, kendilerine yapılmasını istemedikleri şeylerden nasıl sakınabilirler? İşte limit, bu sorulara yanıt olarak ortaya çıkmış bir olgudur. Bir Efendi ile köle seans için bir araya geldiklerinde, Efendinin ne kadar ileri gidebileceğini kölenin limitleri belirler. Genel olarak iki tür limit olduğu kabul edilir: hard limit ve soft limit.

Hard Limit:

    Kölenin mevcut şartları altında yapılmasını kesin olarak kabul etmeyeceği limitlerdir. Bu şartlar sağlık, inanç, ahlaki değerler vb. şartlar olabilir. Sağlık açısından; astımı veya herhangi bir solunum yolu rahatsızlığı olan köle ile nefes kontrolü (breathcontrol) seansları düzenlenemez veya bel fıtığı rahatsızlığı olan bir köle poni olarak (üzerine binip at gibi sürmek) kullanılamaz. Benzer şekilde genellikle müslüman inançlı kölelerin anal ilişkiye girmek istememeleri de hard limite örnektir.

    Bu tarz limitler Efendiler tarafından kesinlikle geçilmemeli ve bunlara saygı gösterilmelidir. Basit şekilde Efendinin seans sırasında yapmaktan hoşlanacağı bir oyun görüştüğü köle için hard limitse ya bunu seans içinde yapmaz ya da kölesi olarak kabul etmez.

Soft Limit:

    Kölenin kendisine yapılmasından hoşlanmadığı ancak zaman içinde Efendi-köle ilişkisinin gelişimine bağlı olarak limit olmaktan çıkarılabilecek limitlerdir. Misalen ayak yalamaktan hoşlanmayan bir köle zaman içinde Efendisine duyduğu saygı ve güven ortamını yakaladığında, onu daha da mutlu etmek için ayak yalamayı kabul edebilir.

    Soft limitleri aşmak zaman içerisinde gerçekleşebilir. Bunun için yukarıda belirttiğim gibi, Efendiye saygıda artış ve karşılıklı güven duygusunun gelişmesi gereklidir. Tabii ki burada o kölenin tam bir ayak fetişisti olmasının beklenmemesi uygun olacaktır. Bir çok köle, deneyim yetersizliğinden yapabileceği şeyleri kendisine limit olarak belirleyebilir. Bir iki yıl önce yazıştığım bir köle, hotwax (mum damlatılması) denemek istediğini ancak hayalarına aşırı zarar vereceğini düşündüğünden buralara uygulanmasını limit olarak belirtmişti. Biraz daha kendisini tanıdıktan ve güvenini kazandıktan sonra, hayalarına mum damlatmamı kabul etmiş, ilk deneyiminde çok korktuktan sonra (doğrusu bağlı halde mumun damlamasını beklerken takındığı ürkmüş yüz hali fazlasıyla heyecan vericiydi) korktuğu gibi birşey olmadığını görmüş ve sonraki seanslarda buna izin vermişti...

    Sonuç olarak; limitsiz bir köle olamaz. Kendisinin limitinin olmadığını söyleyen bir köle ile karşılaştığımda aklıma iki şey gelir: ya hiçbir deneyimi yoktur ya da BDSM ilişkilerinin tamamını yaşamamıştır. Kendininin limitsiz olduğunu söyleyen bir köleye medical fetişi olan bir Efendi bulup castration play yapmasını kabul etmesini söylemiştim. Nedense ondan sonra bir daha benimle yazışmadı. :D

    Yabancı Efendiler ile yazışırken ilk sordukları soru genelde kölenin limitleridir ve bu konuda eğer konuştukları kişiler ile oynamaya karar verirlerse tamamen dürüst davranırlar. Bu da onlara BDSM topluluklarında sayılmayı ve köle bulmalarını kolaylaştırır. Tüm köle ve köle adayları için dürüst ve güvenilir Efendiler bulabilmelerini diliyorum...