8 Ağustos 2012 Çarşamba

BDSM ve FETİŞİZM

    Farklı ancak birbirinden neredeyse ayrılamayan kelime ikilisi ile karşınızdayım. Daha önceki yayınlarımda BDSM ilişkilerini tiyarto oyununa benzetmiştim. İşte, bu oyunun senaryo konularından bazılarını ve kostümlerini fetişizm oluşturuyor. Peki nedir fetişizm?

    Kelime kökeni fetişten gelmekte, fetiş "tapılan, hayranlık ve heyecan oluşturan her türlü canlı ve cansız varlık"a verilen genel addır. Cinsellikte ise görüntüsü, kokusu, dokunuşu, hissi, tadı ile cinsel istek ve şehvet uyandıran her türlü şeye fetiş deniyor. Fetişizm kelime olarak masum görünse de aslında psikolojik bir rahatsızlıktık ve oldukça tehlikelidir.

    Çoğunlukla abartılmadığı sürece BDSM ilişkilerine renk, heyecan katan bu olgu; kişi kendini fetişi olarak belirlediği nesneye kaptırdıkça, o kişi için tehlike çanları çalmaya başlar. Bunun nedeni ise tam bir fetişistin, fetişi olduğu objeyi görmeden uyarılamamasıdır. Misalen; yüksek topuklu ayakkabı fetişisti olan erkek, eğer yatak arkadaşı ilişki sırasında topuklu ayakkabı giymezse, ereksiyon bile olamaz. Bununla ilgili gazetelere çıkan bir iki haber okuduğumu hatırlıyorum: "Kocam yatakta illa topuklu ayakkabı giymemi isterdi. İlk zamanlarımızda alışveriş yaparken en çok zamanı ayakkabıcıda harcar ve mutlaka bana bir çift almadan eve dönmezdik...." Tabii ki en sonunda kadın eşinin sapıklıklarından bıkar ve boşanırlar. Trajikomik bir hikaye, tahminen adam karısından ayrıldıktan sonra ona aldığı ayakkabılar ile mutlu mesut yaşamaya devam etmiştir...

    Peki insanlar neleri fetiş olarak kabul ediyor? Neredeyse herşeyi; ayaklar, ayakkabılar, spor ayakkabıları, bot ve çizmeler, tüm parlak giysiler, deri giysiler, motorsiklet kıyafetleri, lateks giysiler, neopren (dalış giysileri gibi) giysiler, spor şortlar, spor çorapları, muhtelif uniformalar (polis, swat, pilot -özellikle pilot mont olarak bildiğimiz bomber ceketler- asker, itfaiyeci, futbolcu vb.), eldivenler, maskeler, zincir ve benzeri metal aksesuarlar (tabii ki kelepçeler başta) vs.vs. Bunlar genel olarak en çok görülen fetişizm türleri. Tabii hiç rastlanmadık fetişlere sahip insanlar ile de karşılaştım, bir keresinde jöleli saçlardan fetiş derecesinde hoşlanan biri ile oynamıştım. 1,5 saat boyunca saçlarımın neredeyse almadığı şekil kalmamıştı, doğrusu değişik bir deneyimdi. Yıllar önce yazıştığım ve en sonunda aradığını bulmak için Fransa'ya yerleşen bir dostum vardı. Onun da takıntısı spor motorlardı. Giysileri ile beraber seans yapmayı, üzerinden motorsiklet ile geçilmesini, motorsikletin her yerini yalamayı hayal ederdi. Fransa'da aradığını bulduğunu biliyorum çünkü bir iki sitede o tarz seanslarda çekilen fotoğraflarına rastladım.

      Ülkemizde ise fetiş deyince ilk akla gelen açık ara farkla AYAK fetişizmi, ipek takım elbise çorapları, takım elbiseler, takım elbise altına giyilen parlak ayakkabılar, parlak kılsız ve atletik vücutlar, genel fetişizm nesnelerimizin başında yer alıyor. Ben ise siyah deri giysiler, eldivenler, bot ve çizmelerden yanayım.

    Fetiş objeleri genel olarak BDSM ilişkilerinde baskın tarafın (dominant) baskınlığını artırmada ve her iki partnerinde tabiri caizse havaya girmesinde kullanılıyor. Örnek olarak siyah renk, asaletin ve gücün simgesi olarak kabul edilir. Bu nedenle fetiş giysi satan dükkanlarda en çok karşılaşacağınız renk siyahtır. Özellikle kanun uygulayıcıların ve yöneticilerin siyah giymelerine dikkatinizi çekerim.

    Sonuç olarak, fetiş sahibi olmak BDSM ilişkilerinden daha fazla zevk almanızı ve rolünüzü daha iyi oynamanıza yardımcı olacaktır. Ancak; tam bir fetişist olmamaya dikkat etmeli, gerektiği zamanlarda dikkatimizi ve ilgimizi başka alanlara kaydırmayı unutmamalıyız. Partneriniz ile oynarken en çok öpüp, kokladığınız, yaladığınız, üzerinizde hissetmek istediğiniz tek yeri ayakları ise, diğer hiçbir yeri sizi alakadar etmiyorsa size psikiyatr yolu görünmüş demektir. En iyisi hiçbir şeyi abartmadan tadında zevk almak ve bırakmaktır. İyi oyunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder